Dünya siyaset sahnesinde beklenmedik bir itiraf geldi - hem de İngiltere'nin yeni başbakanından. Keir Starmer, Gazze'deki ateşkes müzakerelerinin perde arkasını anlatırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adeta bir denge unsuru olarak devreye girdiğini belirtti. Bu açıklama, uluslararası diplomasi çevrelerinde şaşkınlık yarattı doğrusu.
Starmer'ın ağzından dökülenler, Ortadoğu'daki karmaşık denklemde Türkiye'nin ne denli stratejik bir konumda olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Erdoğan sayesinde uygulandı" ifadesi ise -bana kalırsa- oldukça manidardı. Sanki uzun süredir devam eden bu krizde, Ankara'nın devreye girmesiyle bir kapı aralanmıştı.
Diplomasinin Görünmeyen Yüzü
Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze için ateşkes görüşmeleri tıkandığında, devreye giren isimlerden biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuş. Starmer'ın anlattıklarına bakılırsa, Türkiye'nin bölgedeki nüfuzu ve ilişkiler ağı, müzakerelerde kritik bir köprü vazifesi görmüş. Kim derdi ki, İngiltere'nin yeni başbakanı ilk önemli dış politika açıklamalarından birini Türkiye'nin rolü üzerine yapacak?
Aslında düşününce hiç de şaşırtıcı değil. Türkiye son yıllarda -ister kabul edelim ister etmeyelim- bölgede etkin bir aktör haline geldi. Hamas'la doğrudan diyalog kurabilen, İsrail'i eleştiren ama aynı zamanda Batı'yla da iletişimi koparmayan bir denge politikası... Zor bir akrobasi bu, kimse kolay kolay yapamaz.
Yeni Dönemin Sinyalleri
Starmer'ın bu açıklaması, İngiltere'nin Türkiye'yle ilişkilerinde yeni bir sayfa açılabileceğinin de işareti gibi. Muhafazakar Parti döneminde inişli çıkışlı seyreden ilişkiler, İşçi Partisiyle birlikte farklı bir boyut kazanabilir. En azından Starmer'ın tonu, bu yönde umut verici.
Peki ya sonrası? Ateşkes kalıcı olabilecek mi? Bölgedeki gerilim tamamen sona erecek mi? Bunları zaman gösterecek elbette. Ancak şu bir gerçek ki, uluslararası diplomasi sahnesinde Türkiye'nin yıldızı parlamaya devam ediyor. Starmer'ın itirafı da bunun en somut göstergesi.
Gazze'de süren insani dramın sona ermesi için atılan her adım kıymetli. Ve görünen o ki, bu süreçte Türkiye'nin oynadığı rol, hem bölge ülkeleri hem de küresel güçler nezdinde takdirle karşılanıyor. Belki de -kim bilir- bu işbirliği, daha geniş bir Ortadoğu barışının da habercisidir.
