Görünüşe göre Türkiye, uluslararası arenada sandığımızdan çok daha farklı bir konuma yükselmiş. İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un son açıklamaları, ülkemizin artık 'beklenen aktör' haline geldiğini gözler önüne seriyor. Bu hiç de küçümsenecek bir başarı değil, gerçekten.
Altun, Türkiye'nin dış politikasının temel taşlarını anlatırken adeta bir strateji ustası gibi konuştu. Şöyle bir düşünün: Dünya sahnesinde herkesin size bakması, sözünüzü dinlemesi... İşte tam da bu noktaya geldik diyebiliriz.
Denge Siyaseti ve İnsani Diplomasi
Ülke olarak izlediğimiz denge siyaseti -kimine göre ince ayarlı bir diplomatik dans- bizi bugünlere getirdi. Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmak, Karadeniz tahıl koridoru anlaşmasını sağlamak... Bunlar kolay işler değil. Ama Türkiye, tüm bu zorlu süreçlerde adeta bir denge ustası gibi hareket etti.
İnsani diplomasi denince akla ilk gelen ülkelerden biri haline geldik. Suriye'den Afganistan'a, Filistin'den Afrika'ya kadar uzanan bir yardım eli... Bu sadece devlet politikası değil, aynı zamanda bir milletin vicdanının yansıması bence.
Küresel Güç Dengesindeki Yeri
Artık şunu net olarak söyleyebiliriz: Türkiye, küresel güç dengesinde kilit rol oynayan bir ülke. Batı ile Doğu arasında köprü olmakla kalmıyor, kendi bağımsız duruşuyla da dikkat çekiyor. Bu durum -açıkçası- birçok ülkenin işine gelmiyor olabilir, ama gerçekler bunlar.
Fahrettin Altun'un da vurguladığı gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, uluslararası arenada 'dikkatle dinlenen bir ses' haline geldi. Bu sadece siyasi bir başarı değil, aynı zamanda stratejik bir kazanım.
Peki ne oldu da bu noktaya geldik? Cevap aslında basit: Tutarlı politikalarla, kararlı duruşla ve en önemlisi -bana kalırsa- doğru zamanda doğru hamleler yaparak.
Gelecek Vizyonu ve Beklentiler
Geleceğe dair beklentiler oldukça yüksek. Türkiye'nin bu 'beklenen aktör' konumunu sürdürmesi için elbette daha yapılacak çok şey var. Ancak şu anki konumumuz, gelecek için umut verici sinyaller taşıyor.
Uluslararası ilişkilerde söz sahibi olmak kolay değil. Hele ki günümüzün karmaşık dünyasında... Ama Türkiye, bu zorlu arenada giderek daha fazla söz sahibi oluyor. Bu da -açıkçası- gurur verici bir durum.
Sonuç olarak, İletişim Başkanı Altun'un açıklamaları bize şunu gösterdi: Türkiye artık uluslararası arenada sadece 'var olan' değil, 'beklenen' bir aktör. Ve bu pozisyon, gelecekte çok daha önemli sonuçlar doğurabilir.