Türkiye COP31 İklim Zirvesi'ne Ev Sahipliği Yapacak
Türkiye COP31 İklim Zirvesi'ne Ev Sahibi

Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel arenada önemli bir başarıya imza attı. Brezilya'nın Belem kentinde düzenlenen COP30 Taraflar Konferansı'nda alınan kararla, 2026 yılında gerçekleştirilecek COP31 İklim Zirvesi'ne Türkiye ev sahipliği yapacak.

Türkiye'nin İklim Mücadelesindeki Tarihi Yolculuğu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede attığı adımları paylaştı. Bakan Kurum, "21 yılda hayata geçirdiğimiz devrim niteliğindeki kararlar sonrasında, iklim değişikliği ile mücadelemiz COP31 Taraflar Konferansı'na ev sahipliğiyle taçlandı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelesi 2004 yılına dayanıyor. Türkiye, 4 Mayıs 2004'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne taraf oldu. 2009'da Kyoto Protokolü'ne katılan Türkiye, 22 Nisan 2016'da Paris İklim Anlaşması'nı 'gelişmekte olan bir ülke' olarak imzaladı.

İklim Politikalarında Dönüm Noktaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi'ni açıklamasının ardından Türkiye, ilk İklim Şurası'nı 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında düzenledi. Şuraya yaklaşık 5 bin kişi katıldı ve 217 tavsiye kararı alındı.

Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesindeki en önemli adımlardan biri de 9 Temmuz 2025'te yürürlüğe giren İklim Kanunu oldu. 20 madde ve 2 geçici maddeden oluşan kanun, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını yasal çerçeveye oturttu.

Bakanlığın ismine 'İklim Değişikliği' eklendi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirildi. İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu yerini İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu'na bıraktı.

Uluslararası Müzakereler ve Zaferle Sonuçlanan Süreç

Türkiye, COP31 adaylığını 2022'de Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen COP27'de ilan etti. Türkiye ile birlikte Batı Avrupa ve Diğerleri grubunda yer alan Avustralya da aday oldu.

Bakan Kurum, yaklaşık 2 yıl boyunca Avustralya İklim Değişikliği ve Enerji Bakanı Chris Bowen ve Azerbaycan İklim Değişikliğinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Muhtar Babayev ile mekik diplomasisi yürüttü. Bakan Kurum, Türkiye'nin COP31'e ev sahipliği için gerek lojistik gerek insan kaynağı olarak hazır olduğunu vurguladı.

Müzakerelerde Bakan Kurum, tarihi Türk-Anzak dostluğuna atıfta bulunarak Çanakkale'de temeli atılan bu ruhla iklim krizine karşı ortak mücadelenin önemine dikkat çekti.

COP31'in Türkiye'ye Katkıları

COP31'e ev sahipliği, Türkiye'ye diplomatik, ekonomik ve çevresel birçok kazanım sunacak. Zirveye katılacak on binlerce delege sayesinde turizm, konaklama, ulaşım ve hizmet sektörlerinde ciddi bir ekonomik hareketlilik yaşanacak.

Bu süreç aynı zamanda Türkiye'de yeşil dönüşüm çalışmalarına ivme kazandıracak. Yenilenebilir enerji, sürdürülebilir şehircilik ve iklim uyum projeleri daha güçlü bir şekilde gündeme taşınacak.

Türkiye, COP31'de gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ekonomiler arasında köprü görevi görecek. 196 ülkenin liderleri iklim krizine karşı taahhütlerini, politikalarını ve çözüm önerilerini Türkiye'de tartışacak.

Avustralya'nın sürece 'Müzakereler Başkanı' rolüyle destek sağlaması ve Pre-COP'un Pasifik ülkelerinin birinde Avustralya öncülüğünde yapılması konularında da mutabakata varıldı.

Türkiye, 'Hiçbir ülkenin geride bırakılmayacağı daha adil ve kapsayıcı bir diplomasi' hedefiyle bu önemli organizasyona ev sahipliği yapma hakkını kazandı.