Türkiye, uluslararası iklim diplomasisinde tarihi bir başarıya imza attı. Brezilya'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'nda (COP30) alınan kararla, 2025 yılında düzenlenecek COP31 Konferansı'nın Türkiye'nin ev sahipliği ve başkanlığında yapılması kararlaştırıldı.
Tarihi Karar Brezilya'dan Geldi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un başkanlığında yürütülen yoğun müzakereler sonucunda varılan mutabakat, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki küresel rolünü önemli ölçüde güçlendirdi. Bakan Kurum, Brezilya'da gerçekleştirilen COP30 konferansında yaptığı açıklamayla bu önemli gelişmeyi kamuoyuna duyurdu.
"Geleceğimiz İçin En Anlamlı Maratonu Başlatıyoruz"
Kararı açıklayan Bakan Kurum, "Bugünden itibaren geleceğimiz için en anlamlı maratonumuzu başlatıyoruz" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin bu süreçteki kararlılığını vurguladı. Kurum, Türkiye'nin sadece kendi bölgesine değil, özellikle Pasifik ve Afrika gibi kırılgan bölgelere de odaklanan, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan adil ve dengeli bir konferans düzenlemeyi taahhüt ettiğini belirtti.
Bakan Kurum, "Şimdiden COP31'de hepinizi dünyanın kalbi, kıtaların ve medeniyetlerin köprüsü olan Türkiye'de misafir etmeyi büyük bir heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz" sözleriyle dünyanın dört bir yanından katılımcıları Türkiye'ye davet etti.
Türkiye'nin İklim Liderliği Yolunda Önemli Adım
Bu kararla birlikte Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel düzeyde söz sahibi bir aktör haline geliyor. COP31'in Türkiye'de düzenlenecek olması, ülkenin çevre ve iklim politikalarındaki etkinliğini artıracak ve uluslararası arenada prestij kazanmasını sağlayacak.
Önümüzdeki yıl düzenlenecek olan konferans, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele alanındaki çabalarını küresel ölçekte sergilemesi için önemli bir fırsat sunacak. Bu gelişme, aynı zamanda Türk diplomasisinin uluslararası çevre politikalarındaki başarısını da gözler önüne seriyor.