Tam da beklediğiniz gibi değil aslında. Öyle sıradan bir basın toplantısından çok daha fazlasıydı bugünkü açıklamalar. AK Parti'nin sözcülük koltuğundan yükselen ses, Türkiye'nin diplomasi sahnesinde yepyeni bir perde açtı adeta.
Ömer Çelik'in dediğine göre, artık eskisi gibi değil hiçbir şey. "Yeni diplomatik sayfalar" tabiri üzerine basa basa vurgulandı. Peki bu ne anlama geliyor? Anlayana... Dış politikada yeni bir dil, yeni bir üslup, hatta belki de yeni ittifaklar kapıda.
Kritik Vurgular ve Altı Çizilenler
Şimdi, asıl mesele şu: Çelik'in üzerinde en çok durduğu konulardan biri, Türkiye'nin bölgesel ve küresel konumlanışıydı. Hiç tereddütsüz, "ülkemizin çıkarları" ifadesi neredeyse her cümlenin başında ya da sonundaydı. Sanki bir mesaj verir gibiydi dış dünyaya.
- Diplomasi trafiğinde yoğun bir tempo öngörülüyor
- İkili ilişkilerde "yapıcı diyalog" vurgusu
- Bölgesel istikrar için aktif rol alma niyeti
Aslında işin özü şu: Eski dosyalar kapanıyor, yenileri açılıyor. Kimi zaman sert, kimi zaman esnek bir diplomasi anlayışından bahsediyoruz. Çelik'in tabiriyle "dengeli ve istikrarlı" bir çizgi...
Peki Ya Sonraki Adımlar?
Doğrusu merak ediyor insan. Bu yeni sayfaların ilk satırlarına neler yazılacak? Önümüzdeki günlerde atılacak somut adımlar, asıl hikayenin anahtarını oluşturacak. Zira Çelik, "yakın zamanda" ifadesini kullanırken oldukça ciddi görünüyordu.
Belki de en dikkat çekici olan, bu açıklamaların zamanlamasıydı. Uluslararası arenadaki son gelişmeler ışığında, Türkiye'nin pozisyon alma ihtiyacı hissettiği aşikar. Ve görünen o ki, pasif bir izleyici olmak yerine, aktif bir oyuncu olmayı tercih ediyor.
Son tahlilde, Ankara'dan yükselen bu ses, sadece içeriye değil, dışarıya da bir mesaj niteliğinde. Yeni dönem diplomasisinin nasıl şekilleneceğini ise zaman gösterecek. Ama şurası kesin: Eskisinden oldukça farklı olacak.