ABD Başkanı Donald Trump ile Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro arasında geçen hafta gerçekleşen telefon görüşmesi, kısa sürede diplomatik bir çıkmaza girdi. Miami Herald gazetesinin, görüşmeye yakın kaynaklara dayandırdığı habere göre, Maduro'nun iki temel talebi Washington yönetimi tarafından kesin bir dille reddedildi.
Maduro'nun Kabul Edilmeyen Talepleri
Kaynakların aktardığı bilgilere göre, Venezuela lideri Nicolas Maduro, ülkesinde serbest seçimlere izin vermeyi kabul etmesi karşılığında, Venezuela ordusunun kontrolünün kendi elinde kalmasını talep etti. Maduro ayrıca, kendisi ve yakın çevresi için, işledikleri iddia edilen suçlara karşı "küresel af" istedi.
Ancak ABD Başkanı Trump, bu iki talebi de kabul etmedi. Trump'ın, Maduro'ya ilettiği mesajda, kendisine, eşi Cilia Flores ve oğluna ülkeden güvenli bir çıkış imkanı sağlanabileceği, ancak bunun derhal gerçekleşmesi gerektiği belirtildi.
Washington yönetiminin, Maduro'nun ordu üzerindeki kontrolünü sürdürme isteğini reddetmesinin arkasında, 1991'de Nikaragua'da yaşanan modele benzeyen bir "gölge iktidar" yapısının oluşması endişesi yatıyor. Venezuela yönetimi ise Trump'ın doğruladığı bu telefon görüşmesi hakkında henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Trump: "Görüşmenin İyi veya Kötü Geçtiğini Söyleyemem"
ABD Başkanı Donald Trump, dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Maduro ile yapılan görüşmeyi doğrularken, "Görüşmenin iyi ya da kötü geçtiğini söyleyemem." ifadesini kullandı. Bu belirsiz açıklama, müzakerelerin ne kadar hassas bir aşamada olduğunu gözler önüne serdi.
Trump, daha önce 29 Kasım'da Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapatılacağını duyurmuştu. Venezuela yönetimi ise bu kararı bir "egemenlik ihlali" olarak nitelendirerek, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'ne (ICAO) şikayette bulundu.
Karayipler'deki Askeri Hareketlilik ve Gerilim
Diplomatik temaslar sürerken, bölgedeki askeri gerilim de tırmanmaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele gerekçesiyle ordunun daha etkin kullanılması talimatını vermişti. Bu kapsamda, Ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü gönderildi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği de dahil olmak üzere operasyonlara hazır olduğunu açıkladı. Buna karşılık Maduro, ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve her türlü saldırıyı püskürtmeye hazır olduklarını ilan etti.
Son olarak, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunun, "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" amacıyla Latin Amerika bölgesine ulaştığı bildirildi. ABD'nin Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle hedef aldığı tekneler ise hem Caracas yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda, "uluslararası hukuka aykırı" olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.