Ukrayna'daki savaşın gölgesinde, Washington ve Avrupa'nın farklı yaklaşımları dikkat çekiyor. ABD yönetimi, bu karmaşık tablodan sıyrılmanın yollarını ararken, Avrupa ise adeta 'sonuna kadar' diyor. Peki bu farkın arkasında ne var?
ABD'nin Bıkkınlığı mı, Stratejik Hamle mi?
Beyaz Saray'ın son haftalardaki açıklamaları, Ukrayna meselesinde bir 'yorgunluk' sinyali veriyor gibi. Ancak işin aslı o kadar basit değil. Washington, bir yandan iç politik dengeleri korumaya çalışırken, diğer yandan küresel etkisi azalmadan bu krizden çıkış arıyor. Sanki satranç tahtasında, 'veziri' koruyarak oyunu uzatmaya çalışan bir oyuncu gibi.
Avrupa'nın Israrcı Tutumu
Öte yandan Brüksel'den gelen mesajlar daha net: 'Destek sürecek'. Avrupa Birliği liderleri, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin baskısıyla, Rusya'ya karşı sert tutumunu sürdürüyor. Sanki 'Biz bu işin ucundayız' dercesine bir kararlılık söz konusu. Ancak ekonomik bedeli ağırlaşan destek paketleri, bazı ülkelerde muhalefeti artırıyor.
Uzmanlara göre bu tablo, Atlantik'in iki yakası arasında yeni bir gerilim alanı oluşturabilir. Özellikle 2024 seçimleri yaklaşırken, Biden yönetiminin Ukrayna politikası hem içeride hem dışarıda sıkı bir sınavdan geçecek gibi görünüyor.
