ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Başkan Donald Trump yönetiminin Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak üzere hazırladığı barış planına yönelik eleştirilere oldukça sert bir şekilde yanıt verdi. Vance, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, planı eleştirenlerin yaşananları doğru aktarmadığını öne sürdü.
Vance'ten Eleştirilere Net Cevap
Vance, yaptığı açıklamada, planı hedef alan kişilerin "ya planı yanlış anladığını ya da sahadaki gerçekleri yanlış aktardığını" savundu. Daha fazla askeri yardım ve yaptırımın zafer getireceği yönündeki düşüncelerin bir hayal olduğunu belirten Vance, "Barışı, hayal dünyasında yaşayan başarısız siyasetçiler getirmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Vance, Trump yönetiminin öne sürdüğü barış planının temel amacının, Ukrayna'nın egemenliğini koruyarak savaş kaynaklı ölümleri durdurmak olduğunun altını çizdi. Ayrıca, planın kalıcı bir çözüm sunabilmesi için hem Rusya hem de Ukrayna tarafından kabul edilebilir olması gerektiğini ve savaşın yeniden başlama riskinin en aza indirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
28 Maddelik Plan ve Ukrayna'nın Tepkisi
Öte yandan, ABD tarafından hazırlanan 28 maddelik barış planı önerisinin Kiev'e resmi olarak sunulduğu doğrulandı. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi'nden 20 Kasım'da yapılan yazılı açıklamada, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin planı resmen teslim aldığı ve ABD tarafının bu planın diplomasi trafiğini hızlandırabileceğini ilettiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, Zelenskiy ile Trump'ın önümüzdeki günlerde bu konuyu görüşmek üzere bir araya gelebileceği bilgisi paylaşıldı. Ukrayna lideri, konuya ilişkin diğer açıklamalarında, ülkesinin kendi barış planı üzerinde çalıştığını ve Ukrayna'nın milli çıkarlarına asla ihanet etmeyeceklerini söyleyerek kararlılık mesajı verdi.
Sonuç ve Beklentiler
Yaşanan bu gelişmeler, Rusya-Ukrayna savaşında diplomasi kanalının yeniden aktif bir şekilde masaya yatırıldığını gösteriyor. ABD yönetiminin öne sürdüğü plan ve bu plana yönelik tartışmalar, uluslararası kamuoyunun gözünü bölgeye çevirmiş durumda. Tarafların bir uzlaşı noktası bulup bulamayacağı ise önümüzdeki dönemde netlik kazanacak.