Aleksandar Vučić'in ofisi o gün normalden daha soğuktu. Belgrad'ın gri bulutlu gökyüzüne rağmen, içerideki atmosfer çok daha ağırdı. Avrupa Yeşiller Partisi'nden gelen heyet, Sırbistan'daki protestoları 'destekleme' niyetiyle gelmişti ama karşılaştıkları şey tam olarak bekledikleri gibi olmadı.
Vučić, kameranın kaydettiği o anlarda, yüzündeki ifadeyi kontrol etmeye çalışıyordu ama belli ki içinden geçenleri tamamen saklayamıyordu. "Sizin demokrasi anlayışınız bu mu?" diye sorduğunda, odadaki herkes nefesini tuttu. Sanki zaman donmuştu.
Beklenmedik Karşılama
Avrupalı heyetin ziyareti öncesinde her şey planlandığı gibi gitmeliydi aslında. Protokol, resmi görüşme, belki birkaç klişe fotoğraf... Ama Vučić farklı bir senaryo yazmaya karar verdi. Heyetin protestocuları destekleme girişimine içerlemişti belli ki.
"Siz kimsiniz de gelip benim ülkemde kimin demokratik olduğuna karar veriyorsunuz?" diye çıkıştı bir anda. Odadakiler şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Kimse böyle bir tepki beklemiyordu çünkü.
Gergin Anlar
Vučić'in ses tonundaki o keskin vurgu, her kelimenin altına dinamit yerleştirilmiş gibi hissettiriyordu. Avrupa Yeşiller Partisi heyeti ise bu beklenmedik tepki karşısında adeta donakalmıştı. Yüzlerindeki ifadeyi tarif etmek zor - belki şaşkınlık, belki utanç, belki de öfke karışımı bir şey.
Aslında bu olay, Sırbistan ile Batı arasındaki ilişkilerin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Vučić'in bu çıkışı sadece bir heyete verilen tepki değil, aynı zamanda bir ülkenin kendi iç işlerine yapılan müdahalelere karşı bir reddiye gibiydi.
Arka Planda Neler Oluyor?
Sırbistan son zamanlarda yoğun protestolara sahne oluyor. Muhalif gruplar, yönetimi çeşitli konularda eleştiriyorlar. Avrupa Yeşiller Partisi'nin bu heyeti de işte tam bu noktada 'destek' amacıyla gelmişti ama Vučić onlara bekledikleri kırmızı halıyı sermedi.
Vučić'in tepkisi aslında çok daha büyük bir resmin parçası. Batı'nın Balkanlar'daki etkisine karşı giderek artan bir direnç var. Ve Sırp lider, bu direncin sözcüsü gibi davranıyor adeta.
Odayı terk eden heyetin arkasından bakarken, Vučić'in yüzündeki ifadeyi okumak gerçekten zordu. Zafer mi? Tatmin? Yoksa sadece yorgunluk mu? Kim bilir...
Bu olay, uluslararası diplomasinin ne kadar incelikli ve bazen de öngörülemez olabildiğinin bir kanıtıydı. Ve bir kez daha gösterdi ki, siyasette planlanan senaryolar her zaman beklenildiği gibi sonlanmıyor.
