İstanbul'un Üçüncü Köprüsü 9 Yılda Devasa Tasarruf Sağladı: Tam 70 Milyar Lira!
3. Köprü 9 Yılda 70 Milyar Lira Tasarruf Sağladı

Kim derdi ki bir mühendislik harikası, günlük hayatın koşturmacasında bu denli büyük bir fark yaratabilir? İşte Yavuz Sultan Selim Köprüsü (YSK) tam da bunu başardı. Hizmete açıldığı 26 Ağustos 2016'dan bugüne dek, inanılmaz bir ekonomik katkıya imza attı.

Yetkililerin yaptığı son açıklamalar, göz kamaştırıcı bir tabloyu ortaya koyuyor. Köprü, 9 yıllık operasyonel ömrü boyunca toplamda 70 milyar Türk lirasını aşkın bir tasarruf sağlamış. Bu rakamın büyüklüğünü kavramak gerçekten zor! Bu tasarrufun 58.5 milyar lirası, araç sahiplerinin cebinde kalan yakıt tasarrufundan geliyor. Geri kalan 11.5 milyar lira ise, artık yollarda boşa harcanmayan zamanın parasal karşılığı.

Peki Bu Tasarruf Nasıl Gerçekleşti?

Aslında mantık oldukça basit: Köprü, İstanbul'un iki yakası arasındaki mesafeyi ve dolayısıyla seyahat süresini ciddi anlamda kısalttı. Daha kısa mesafe, daha az yakıt demek. Ayrıca, diğer iki köprüdeki ve temel arterlerdeki trafik yoğunluğunu da alarak, şehrin genelindeki trafik akışını büyük ölçüde rahatlattı. Trafik sıkışıklığında dur-kalk yapmak, yakıt tüketimini katbekat artıran bir unsur. YSK, bu anlamsız yakıt israfının da önüne geçti.

Bu arada, sadece parasal bir katkıdan da bahsetmiyoruz. Projenin çevresel bir artısı da var: Daha az yakıt tüketimi, aynı zamanda daha az karbon salınımı anlamına geliyor. Yani hem cebimize hem de ciğerlerimize iyi geldi desek yanlış olmaz.

Bir Rakam Daha: 4.6 Milyar Araç!

YSK'nın hikayesi sadece tasarrufla bitmiyor. Köprü, bugüne kadar 4.6 milyarı aşkın aracı ağırladı. Bu, inanılmaz bir hareketlilik ve şehrin ulaşım ihtiyacının ne denli büyük olduğunun da bir kanıtı. Bu araçların 3.7 milyarı hafif ticari ve binek araçlarken, geri kalan 900 milyonu ise ağır ticari araçlar oldu. Köprü, ağır tonajlı yük araçları için de hayati bir alternatif rota sunuyor.

İstanbul gibi devasa bir metropolde, ulaşım altyapısına yapılan her yatırım, aslında şehrin ekonomik can damarına yapılan bir yatırımdır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevreyolu, bu anlamda sadece bir ulaşım projesi olmanın çok ötesinde, şehrin geleceğine yön veren stratejik bir hamle oldu. Geriye dönüp baktığımızda, yatırımın meyvelerini net bir şekilde görebiliyoruz. Sizce de öyle değil mi?