Dünya ekonomisini yıllardır gerip duran o meşhur ticaret savaşı - evet, ABD ve Çin arasındaki o bitmek bilmeyen gerilim - nihayet bir dönüm noktasına yaklaşıyor gibi görünüyor. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur, bu ekonomik satranç maçının belki de son hamlelerine tanıklık edecek.
İki tarafın temsilcileri, tam da şu günlerde bir araya geliyor. Tarafların masaya oturma niyetleri ciddi mi, yoksa bu bir göz boyama operasyonu mu? Aslına bakarsanız, her iki ülke de bu savaştan oldukça yıprandı. Şirketler bıktı, piyasalar yoruldu, tüketiciler ise artık bu belirsizlikten iyice sıkıldı.
Tarife Duvarı Yıkılacak Mı?
Biliyorsunuz, bu ticaret savaşının en can sıkıcı yanı o meşhur tarifeler. Yüzlerce milyar dolarlık ticaret hacmini etkileyen bu ek vergiler, neredeyse herkesin cebini yakıyor. Çin'den gelen ürünlere uygulanan tarifeler, Amerikan tüketicisine daha pahalıya mal oluyor. Aynı şekilde, Çin de misilleme yapmaktan geri durmuyor.
Peki bu görüşmelerde ne konuşulacak? Ana gündem maddesi - tahmin edebileceğiniz gibi - bu tarifelerin kademeli olarak kaldırılması. Ancak işin içinde sadece tarifeler yok. Fikri mülkiyet hakları, teknoloji transferi, dijital ticaret gibi daha birçok hassas konu da masada.
Ekonomik Rüzgarlar Ne Yönde Esiyor?
Son dönemde her iki ülkenin de ekonomik göstergeleri pek iç açıcı değil. Enflasyon, tedarik zinciri sorunları, büyüme endişeleri... Bence bu faktörler, tarafları anlaşmaya daha istekli hale getiriyor. Zaten kimse sonsuza kadar savaşamaz, değil mi?
Malezya'nın bu görüşmelere ev sahipliği yapması da oldukça sembolik. Güneydoğu Asya'nın bu dinamik ekonomisi, her iki tarafın da güvendiği nötr bir zemin sunuyor. Ayrıca bölgedeki diğer ülkeler de bu anlaşmanın sonuçlarını yakından takip ediyor.
Piyasalar Ne Bekliyor?
Wall Street'ten Şanghay Borsası'na kadar tüm yatırımcıların gözü Kuala Lumpur'da. Küçük bir olumlu sinyal bile piyasalarda coşku yaratabilir. Tam tersi, hayal kırıklığı ise - ki umarım olmaz - dalgalanmalara neden olabilir.
Bana kalırsa, bu sefer işler farklı ilerleyebilir. Her iki taraf da artık 'kazan-kazan' formülünün farkında. Zaten dünya ekonomisi öyle hassas bir dengeye oturmuş durumda ki, kimse büyük bir ticaret savaşını daha fazla sürdüremez.
Görüşmelerin sonucunu hep birlikte göreceğiz. Umarım bu sefer gerçek bir ilerleme kaydedilir ve hem iş dünyası hem de sıradan vatandaşlar için daha istikrarlı bir ticaret ortamı sağlanır. Çünkü açıkçası, herkes bu belirsizlik perdesinin bir an önce kalkmasını bekliyor.