Washington'da hava yine gerilim dolu. Kongre binasının koridorlarında yankılanan tartışmalar, bu kez somut bir sonuç doğurdu: Federal hükümet kapandı. Evet, yanlış duymadınız - Amerikan devletinin çarkları bir kez daha durma noktasına geldi.
Aslında bu durum hiç de sürpriz sayılmazdı. Politikacılar haftalardır bütçe konusunda adeta satranç oynuyorlardı. Fakat kimse piyonların bu kadar hızlı düşeceğini tahmin edememişti. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki görüş ayrılıkları, devletin temel işleyişini felç etti.
Peki Bu Kapanış Ne Anlama Geliyor?
Federal hükümetin kapanması demek, devletin 'temel olmayan' hizmetlerinin askıya alınması demek. Şöyle düşünün: Ulusal parklar boş, pasaport ofisleri kapalı, vergi iadeleri gecikmeli. Federal çalışanlar ise -en azından geçici olarak- ücretsiz izne çıkarıldı. İşin acı tarafı, bu çalışanların çoğu orta gelirli ailelerden oluşuyor.
Beyaz Saray'dan gelen açıklamalar ise durumu hafifletmeye çalışıyor gibi. "Gerekli önlemler alındı" deniyor ama kimse bu 'gerekli önlemlerin' market alışverişi yapan bir federal çalışanın faturalarını nasıl ödeyeceğini açıklamıyor.
Ekonomik Dalgalanmalar Kaçınılmaz
Finans piyasaları zaten tedirgin. Dolar endeksi oynaklık gösterirken, küresel yatırımcılar güvenli liman arayışında. Uzmanlar, "Bu kriz sadece Amerika'nın değil, tüm dünyanın meselesi" diye uyarıyor. Çünkü Amerikan ekonomisindeki her sarsıntı, dalga dalga yayılıyor.
- Federal projeler durma noktasında
- Devlet sözleşmeleri askıya alındı
- Ekonomik verilerin açıklanması ertelendi
- Piyasalarda belirsizlik hakim
Geçmiş tecrübeler gösteriyor ki, her hükümet kapanışı ekonomiye milyarlarca dolara mal oluyor. 2018'deki 35 günlük kapanışın bedeli 11 milyar doları bulmuştu mesela. Bu seferki fatura ne kadar kabaracak, hep birlikte göreceğiz.
Siyasi Çıkmaz Derinleşiyor
Kongre'deki atmosferi tarif etmek gerekirse... İki taraf da birbirine ültimatom veriyor adeta. Demokratlar bütçe tekliflerinde ısrar ederken, Cumhuriyetçiler kesinti taleplerinden vazgeçmiyor. Ortada bir uzlaşma ihtimali var mı? Eh, Washington'da bu günlerde uzlaşma kelimesi neredeyse unutulmuş durumda.
Biden yönetimi ise bu krizi 'gereksiz bir drama' olarak nitelendiriyor. Fakat eleştiriler de hiç eksik değil - muhalefet, Beyaz Saray'ın krizi yönetmekte yetersiz kaldığını iddia ediyor.
Gel gelelim asıl soru şu: Bu kapanış ne kadar sürecek? Kimse kesin bir tarih veremiyor. Belki birkaç gün, belki haftalar... Washington'da zaman artık siyasi hesaplara göre işliyor.
Sonuç olarak, Amerika yine kendi yarattığı bir krizle boğuşuyor. Dünya ise nefesini tutmuş, bu politik tiyatronun son perdesini bekliyor. Unutmayın, bu sadece bir bütçe krizi değil - aynı zamanda bir güven testi.