Avrupa Birliği'nde Ticaret Rüzgarları Tersine Döndü: Ağustos'ta Beklenmedik Dış Ticaret Açığı Şok Etti!
AB'de Ticaret Açığı Şoku: Ağustos'ta Beklenmedik Düşüş

Avrupa ekonomisinde işler hiç de tahmin edildiği gibi gitmiyor. Gelin görün ki, Ağustos ayı Avrupa Birliği için tam anlamıyla bir sürprizler ayı oldu. Kimsenin beklemediği bir gelişme yaşandı ve AB, dış ticaretinde açık vermek zorunda kaldı.

Eurostat'ın açıkladığı o son veriler gerçekten düşündürücü. Ağustosta, AB'nin AB dışı ülkelere ihracatı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla tam %15.9 azalmış. İthalat ise -beklentilerin aksine- %41.7 gibi oldukça yüksek bir oranda artış göstermiş. Bu rakamların dili aslında oldukça net konuşuyor: Avrupa'nın ticaret gemisi sallantıda.

Enerji Faturası: İşin İçinden Çıkılmaz Hale Gelen Denklem

Peki ne oldu da bu tablo ortaya çıktı? Aslında cevap oldukça basit: Enerji. Evet, enerji faturası Avrupa'nın sırtında öyle bir yük oldu ki, ticaret dengesi allak bullak oldu. Rusya-Ukrayna savaşı derken, enerji ithalatı için harcanan paralar göz korkutucu boyutlara ulaştı. Sanki birileri muslukları sonuna kadar açmış da Avrupa'nın kaynakları boşalıyormuş gibi.

Öyle ki, geçen yılın aynı döneminde 20.4 milyar avro fazla veren AB, bu yıl tam 34.6 milyar avro açıkla karşı karşıya kaldı. Bu dönüşümün aritmetiği gerçekten çarpıcı!

Teknoloji ve Kimya Sektöründe Düşüş Endişe Verici

İhracat tarafına baktığımızda ise durum daha da ilginçleşiyor. Makine ve araç ihracatında %12.7'lik bir düşüş yaşanmış. Kimyasal ürünlerde ise durum daha vahim - %6.2 azalma. Teknoloji ürünlerinde ihracatın %3.3 gerilemesi ise Avrupa'nın rekabet gücü konusunda soru işaretleri oluşturuyor.

Bana kalırsa, bu rakamlar sadece istatistiksel veriler değil, Avrupa sanayisinin içinde bulunduğu ruh halinin de bir yansıması adeta.

Diğer Taraftan: İthalat Patlamasının Perde Arkası

İthalat tarafında ise tablo tam tersine dönmüş durumda. Enerji kaynakları ithalatı inanılmaz bir artışla %155.2'ye fırlamış. Ham madde ithalatındaki %39.3'lük artış da sanayinin hammadde ihtiyacının ne denli arttığını gösteriyor.

Şöyle bir düşününce, Avrupa'nın enerji bağımlılığı meselesi gerçekten kangren olmuş durumda. Her ne kadar yeşil enerjiye yönelim artsa da, kısa vadede bu açığı kapatmak pek mümkün görünmüyor.

Kimbilir, belki de bu tablo Avrupa'ya yeşil dönüşümün ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Zira enerji ithalatındaki bu çılgın artış, sürdürülebilir olmaktan çok uzak.

Sonuç olarak, Ağustos ayı Avrupa Birliği için adeta bir uyanma çağrısı oldu. Ekonomik dengelerin ne kadar kırılgan olabildiğini, enerji güvenliğinin ne denli hayati önem taşıdığını bir kez daha gösterdi. Bakalım Avrupa bu sınavdan nasıl çıkacak?