Dünya ekonomisinin dalgalı sularında ilerlemeye çalışan ülkeler, adeta bir fırtınaya hazırlanırcasına kolları sıvadı. APEC üyesi 21 ekonominin liderleri, ekonomik belirsizlikler karşısında -inanılmaz ama gerçek- tarihi nitelikte bir dayanışma sergiledi.
Aslında bu toplantı, bildiğimiz klasik diplomatik buluşmalardan çok farklıydı. Sanki herkes 'artık yeter' demişti. Liderler, kağıt üzerinde kalan vaatlerin ötesine geçmek için somut adımların şart olduğunu vurguladılar. Kimi delegelerin yüz ifadelerinden okuduğum kadarıyla, bu sefer işler ciddiye binmişti.
Ekonomik İş Birliğinde Yeni Bir Sayfa
Toplantıda konuşan bir yetkili, 'Biz sadece toplantı yapmıyoruz, geleceği şekillendiriyoruz' derken hiç de abartmıyordu aslında. Çünkü alınan kararlar, önümüzdeki on yılı etkileyecek nitelikteydi. İşte o kararlardan bazıları:
- Ticaret engellerinin azaltılması için acil eylem planı
- Yatırım ikliminin iyileştirilmesine yönelik somut adımlar
- Dijital ekonominin geliştirilmesi için ortak çalışma grupları
- Yeşil ekonomiye geçişte koordineli hareket
Bu maddeler sadece kağıt üzerinde kalmayacak gibi görünüyor. Zira katılımcı ülkelerin taahhütleri oldukça net ve ölçülebilir hedefler içeriyor.
Küresel Ekonomide Fırtına Öncesi Sessizlik mi?
Ekonomistler uzun süredir uyarıyor: Küresel ekonomi hassas bir denge üzerinde. Enflasyon, jeopolitik gerilimler, tedarik zinciri sorunları... Tüm bu faktörler bir araya gelince, iş birliği artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi.
Toplantıda konuşan bir başka delege ise durumu şöyle özetliyordu: 'Ya birlikte yüzeceğiz ya da ayrı ayrı batacağız.' Bu sözler, aslında tüm toplantının ruhunu yansıtıyordu. Kimse tek başına bu fırtınayı atlatamayacağının farkındaydı.
Peki bu iş birliği gerçekten işe yarayacak mı? Bence -ki bu sadece kişisel görüşüm- en azından doğru yönde atılmış önemli bir adım. Zira tarih bize gösteriyor ki, ekonomik krizler genellikle ülkelerin içe kapanmasıyla daha da derinleşiyor.
Somut Adımlar Ne Anlama Geliyor?
'Somut eylem' ifadesi sık sık kullanılsa da, bu sefer işin rengi farklı. Çünkü:
- Altı aylık takvim belirlendi
- Ölçülebilir hedefler konuldu
- Denetim mekanizmaları oluşturuldu
- Şeffaflık ilkesi benimsendi
Yani artık 'yaparız' demekle yetinmeyecekler. Gerçekten yapıp yapmadıklarını da göstermek zorunda kalacaklar. Bu da -bana kalırsa- en az alınan kararlar kadar önemli bir gelişme.
Sonuç olarak, APEC zirvesi ekonomik iş birliği açısından bir milat olabilir. Tabii sözlerin eyleme dönüşüp dönüşmeyeceğini zaman gösterecek. Ama şunu söyleyebilirim: Bu sefer işler ciddiye binmiş görünüyor.