
Göreve geldiği günden bu yana yerli üretimi destekleyen açıklamalarıyla dikkat çeken Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu kez Denizli'de anlamlı bir sürprizle karşılandı. Bakan Bolat'a, coğrafi işaretli Buldan Bezi'nden özenle dikilmiş bir gömlek hediye edildi. Bu jest, sadece bir hediyeden çok daha fazlasını simgeliyor aslında.
Yerli malına verilen değerin somut bir ifadesi olan bu özel tasarım, ince işçiliği ve geleneksel dokunuşuyla öne çıkıyor. Buldan'ın meşhur bezinin hikayesi ise gerçekten dinlemeye değer. Nesiller boyu aktarılan bir bilgelik ve emek var her bir iplikte.
Bin Yıllık Dokunuş: Buldan Bezi'nin İzinde
Organik pamuktan üretilen ve neredeyse bin yıllık geçmişe sahip olduğu söylenen bu kumaş, sadece dayanıklılığıyla değil aynı zamanda nefes alabilen yapısıyla da biliniyor. Yazın serin, kışın sıcak tutma özelliği onu diğer kumaşlardan ayıran en belirgin özelliklerden. Bakan Bolat da bu hediyeyi alırken oldukça duygulandı, yüzündeki tebessüm her şeyi anlatıyordu aslında.
Denizli Ticaret İl Müdürlüğü yetkilileri, bu anlamlı hediyeyi takdim ederken şunları ifade ettiler: "Bölgemizin değerini ulusal arenaya taşımak en büyük dileğimiz. Bakanımızın da bu konudaki hassasiyeti ortada. Kendisine bu gömleği hediye etmekten büyük mutluluk duyuyoruz."
Yerli Üretim Rüzgarı Esiyor
Son dönemde özellikle yerli ve milli üretime yapılan vurgu, birçok sektörde olduğu gibi tekstilde de karşılık buluyor. Buldan Bezi gibi coğrafi işaretli ürünlerin öne çıkarılması, hem kültürel mirasın korunması hem de ekonomik anlamda katma değer yaratılması açısından büyük önem taşıyor. Bakan Bolat'ın bu anlamdaki kişisel çabaları da takdirle karşılanıyor doğrusu.
Peki ya siz? Yerli malı kullanmaya özen gösteriyor musunuz? Cevabınız evetse, bunun nedenlerini bir düşünün isterseniz. Belki de hepimizin üzerine biraz daha kafa yorması gereken bir konu bu.
Bakan Bolat'ın yüzündeki o mutluluk ifadesi, aslında her şeyi özetliyor: Yerli üretim, sadece ekonomik bir tercih değil, aynı zamanda kültürel bir aidiyet meselesi. Ve Buldan Bezi de işte tam da bu noktada, bin yıllık dokunuşuyla günümüze ışık tutuyor.