
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'dan, Rusya'nın dondurulmuş varlıkları konusunda adeta bomba etkisi yaratan bir uyarı geldi. Lagarde, bu varlıklara dokunmanın Avrupa için—ve hatta küresel finansal sistem için—büyük bir hata olabileceğini düşünüyor. Peki neden?
Aslında her şey, euroya duyulan güvenle ilgili. Lagarde'ın altını çizdiği nokta şu: Eğer bir ülkenin merkez bankası rezervleri—ki bunlar genellikle kutsal sayılır—siyasi nedenlerle ele geçirilirse veya kullanılırsa, bu durum uluslararası yatırımcıların o para birimine olan güvenini derinden sarsar. Yani, kısa vadeli bir kazanç için uzun vadeli bir risk alınmış olur.
Lagarde, Financial Times'a yaptığı açıklamada, "Uluslararası toplumun ve yatırımcıların euroya güveni, Avrupa'nın en değerli varlıklarından biridir" dedi. "Bunu riske atmak, gerçekten büyük bir hata olur." Oldukça net, değil mi?
Pratikte Ne Anlama Geliyor?
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Batılı ülkeler, Moskova'ya ait yaklaşık 300 milyar dolar değerindeki varlığı dondurmuştu. Şimdi, bu parayı—özellikle de Ukrayna'nın yeniden inşası için kullanma fikri gündemde. Ancak Lagarde ve ECB, bu konuda son derece temkinli.
ECB Başkanı, "Hukuki dayanakların son derece sağlam olması gerekiyor" uyarısında bulunuyor. Aksi takdirde, diğer ülkeler—özellikle de jeopolitik gerilimler yaşayanlar—kendi rezervlerini euro cinsinden tutmaktan vazgeçebilir. Bu da euro bölgesi için ciddi bir darbe olur.
Diğer Merkez Bankaları Ne Diyor?
Lagarde yalnız değil. Aslında birçok merkez bankası yetkilisi benzer endişeler taşıyor. Örneğin, geçtiğimiz haftalarda Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, konunun "son derece karmaşık" olduğunu ve dikkatle ele alınması gerektiğini söylemişti.
Nagel, "Hukuki zemin sağlam olmadan atılacak her adım, euroyu rezerv para birimi olarak kullanan ülkeleri tedirgin edebilir" diye eklemişti. Yani, Avrupa'nın finansal istikrarı söz konusu olduğunda, merkez bankaları oldukça ihtiyatlı davranıyor.
Sonuç olarak, ECB'nin bu uyarısı, sadece teknik bir finansal mesele değil. Aynı zamanda, Avrupa'nın küresel finansal sistemdeki konumunu ve güvenilirliğini koruma çabasının bir yansıması. Lagarde'ın dediği gibi, "Bu, sadece bugünü değil, yarını da ilgilendiren bir karar."