Gözler bir kez daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'daydı. Mikrofonlar karşısına geçti ve ekonomide son durumu değerlendirdi - hem de hiç vakit kaybetmeden. Beklentiler yüksekti, o ise beklentilere cevap verir nitelikte açıklamalara imza attı.
Enflasyon canavarını yenmek için mücadele tüm hızıyla sürüyor. Erdoğan'ın dediği gibi, "Bu işin peşini bırakmak yok." Zorlu bir yolculuk belki ama sonunda hedefe ulaşılacağına dair inanç tam. Peki nasıl bir yol izleniyor? İşte cevabı...
Faiz Politikası Net: İstikrar Öncelikli
Faiz meselesi - herkesin kafasını kurcalayan o meşhur konu - artık daha net. Cumhurbaşkanı, politika faizlerine ilişkin yapılan son hamlelerin arkasında durdu. "Amacımız fiyat istikrarını sağlamak" vurgusu yaparken, bir yandan da yatırımcının endişelerini gidermeye çalıştı. Kimileri için sürpriz oldu bu açıklamalar, kimileri içinse beklenen adımlardı.
Merkez Bankası'nın attığı adımlar desteklenirken, enflasyonun düşürülmesi için para politikasının tek başına yeterli olmayacağına dikkat çekildi. Yani? Yapısal reformlar şart! İşte tam da bu noktada devreye yatırım ve üretim hamleleri giriyor.
Yatırım ve İstihdam Vurgusu
Ekonomi denince akla ilk gelenler: istihdam, yatırım, büyüme... Erdoğan'ın üzerine basa basa söylediği şey ise şu: "Yatırım yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." Yeni projeler, destekler, teşvik paketleri - hepsi masada. Özel sektörün de bu sürece aktif katılımı bekleniyor. Sonuçta, hep birlikte hareket etmekten başka çare yok.
Peki ya vatandaş? Gündelik hayatta enflasyonun yükünü hissedenler? Onlar için de umut var. Fiyatların zamanla stabilize olacağı, alım gücünün yeniden yükseleceği müjdesi verildi. Tabii sabır gerekiyor - biraz daha.
Uluslararası Piyasalar ve Türkiye
Dış dünya da Türkiye'yi yakından takip ediyor. Yabancı yatırımcıların gözü kulağı burada. Erdoğan'ın açıklamaları, uluslararası arenada da yankı buldu. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, borsadaki hareketlilik... Hepsi birbiriyle bağlantılı. Ve görünen o ki, istikrarlı politikalarla güven tazelemek mümkün.
Kısacası, ekonomi yolunda ilerlerken zorluklar olsa da sonuç odaklı bir yaklaşım hakim. Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, "Türkiye'nin önü açık." Geriye kalan ise inanmak ve çalışmak.
