
Cam sektörünün devi Şişecam, bu yılın ilk yarısında adeta fırtına gibi esti. 101 milyar TL'lik net satış rakamıyla - ki bu, geçen yılın aynı dönemine göre ciddi bir sıçrama demek - sektörde 'biz buradayız' dedi.
Kim ne derse desin, rakamlar konuşuyor. Öyle ki, bu performansıyla Şişecam, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. (Bazı analistler bu büyümeyi 'beklenenin üzerinde' bulurken, kimileri de 'zaten potansiyel buydu' diye yorumluyor.)
Peki bu başarının arkasında ne var?
İşte size birkaç madde:
- Yurtiçi pazarında sağlam duruş
- Uluslararası operasyonlardaki genişleme
- Ürün çeşitliliğine yapılan akıllı yatırımlar
Bir de şu var tabii: Enerji maliyetlerindeki dalgalanmalara rağmen - ki son dönemde hepimiz biliyoruz enerji fiyatları ne hallerde - Şişecam'ın maliyet yönetimi takdire şayan. 'Nasıl beceriyorlar?' diye soracak olursanız, cevap verelim: Verimlilik odaklı çalışma kültürü ve inovasyon.
Gelelim sektörel etkilere... Bu tür başarı hikayeleri, özellikle yerli üretim yapan diğer sanayi kuruluşları için de moral kaynağı oluyor. 'Yapılabilir' diyor adeta. Üstelik sadece cam değil, ambalaj ve kimyada da gösterilen performans, Şişecam'ın çok yönlü bir endüstriyel güç olduğunu kanıtlıyor.
Piyasa uzmanlarına kulak verirsek, önümüzdeki dönemde bu büyüme ivmesinin sürmesi bekleniyor. Tabii küresel ekonomideki belirsizlikler - ki bunlar her zaman risk faktörü - performansı etkileyebilir. Ancak Şişecam yönetiminin stratejik hamlelerine bakılırsa, bu zorlukların da üstesinden gelineceğine dair güven var.