Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin mevcut kazanımlarını kalıcı bir temele oturtmak için yapısal dönüşümün kritik önem taşıdığını vurguladı. Şimşek, 6 Aralık 2025 tarihinde Katarda düzenlenen Doha Forum 2025 kapsamındaki bir panelde yaptığı konuşmada, 1,6 trilyon dolar büyüklüğündeki ekonomide son dönemde sağlanan ilerlemeye işaret etti.
Ekonomik Göstergelerdeki İyileşme ve Bir Sonraki Adım
Bakan Şimşek, son 2,5 yıllık süreçte önemli makroekonomik düzelmeler kaydedildiğini açıkladı. Bütçe açığının yüzde 3 seviyesine gerilediğini ve borç stokunun GSYH'ye oranının yüzde 24'e düştüğünü hatırlattı. Ayrıca, cari açığın büyük ölçüde ortadan kalktığını, brüt rezervlerin 120 milyar dolar arttığını ve kur korumalı mevduatın da 140 milyar dolar azaldığını bildirdi.
Büyüme oranlarının yüzde 3-4 bandında mütevazı ancak yönetilebilir düzeyde olduğunu, işsizliğin tek haneli rakamlara indiğini ifade eden Şimşek, enflasyonun halen en büyük sorun olmaya devam ettiğini kabul etti. Enflasyonun yüzde 70'lerin ortasından yüzde 31'e gerilediğini ve tek haneye ineceğine olan inancını yineledi.
"Şimdi asıl konu, tüm bu kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşümdür" diyen Bakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2026 yılını 'yapısal reformlar yılı' ilan ettiğini ve bu sürece ilişkin iyimser olduğunu sözlerine ekledi.
Küresel Ticarette Parçalanmaya Karşı Bölgesel Entegrasyon
Şimşek, değişen küresel ticaret dinamiklerine de değindi. Türkiye'nin dış ticaretinin yaklaşık yüzde 80-85'inin kural bazlı çerçevede yürüdüğünü ve ihracatın yüzde 62'sinin serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelere yapıldığını aktardı. Hizmet ihracatında dünyada ilk 20 içinde yer alan Türkiye'nin, bir turizm destinasyonu olarak bu fazlayı sürdürmeyi ve bölgede bir dijital hizmet ihracat merkezi haline gelmeyi hedeflediğini belirtti.
Küresel ticaretteki parçalanma eğilimine karşı panzehrin bölgesel entegrasyon olduğunu savunan Şimşek, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle bir serbest ticaret anlaşması yapmak istediklerini duyurdu. Ayrıca, bölgesel bağlantılılığı artırmak için Basra Körfezi'ni yüksek hızlı demiryolu ve otoyolla bağlayacak yeni bir kalkınma koridoru projesine ortakları yatırım yapmaya ikna etmeye çalıştıklarını açıkladı.
Dış Ticaret Riskleri ve Verimlilik Vurgusu
Bakan Şimşek, özellikle ABD-Çin arasındaki ticaret gerilimlerinin dolaylı etkilerinin önemli bir risk oluşturduğuna dikkat çekti. Tarifelerden çok, bu tarifelerin dolaylı etkilerinden ve tarife dışı engellerden endişe duyduklarını ifade etti. Dünyanın 14'üncü büyük üretim üssü olan Türkiye gibi ekonomiler için bu dolaylı etkilerin daha belirgin olduğunu, özellikle emek yoğun sektörlerde üretim coğrafyasının değiştiğini kaydetti.
Bu dönüşümden etkilenen kesimlere destek olmak için lojistik yatırımlara, akıllı maliye politikalarına ve hızlı çözümlere odaklandıklarını vurguladı.
Uzun vadeli refahın anahtarının verimlilik artışı olduğunun altını çizen Şimşek, demografik avantajın azaldığı ve birçok ülkenin yüksek borçlulukla karşı karşıya olduğu bir ortamda, en gerçekçi yolun kaynakları daha üretken alanlara ve teknolojiye yönlendirerek verimliliği artırmak olduğunu söyledi.