
Japon ekonomisi adeta bir fil uyanıyor! Öyle ki, ülkenin son çeyrekteki sermaye harcamalarındaki artış, neredeyse tüm analistlerin beklentilerini alt üst etti. Yıllık bazda tam %16,4'lük bir sıçrama... Bu rakamlar, ekonominin derinliklerinden gelen güçlü bir sinyal veriyor.
İşin aslı şu: Bu veri, ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GDP) verilerinin de yeniden şekillenmesine yol açacak. Zira ilk açıklanan -%0,1'lik küçülme, bu yatırım patlamasıyla birlikte muhtemelen artıya dönecek. Kim derdi ki, Japonya teknik olarak bir resesyona girmişken, şimdi bambaşka bir hikaye yazılıyor?
Peki Bu Artışın Arkasında Ne Var?
Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, özellikle imalat sektöründeki yatırımlar inanılmaz bir tempo yakalamış durumda. %13,4'lük bir artış... Otomotivden elektroniğe, dijital altyapıdan yeşil teknolojilere kadar birçok alanda şirketler adeta yarışırcasına yatırım yapıyor.
İmalat dışı sektörler de boş durmamış. Onların performansı da %9,3'lük bir büyümeyle oldukça sağlam. Hizmetler, perakende, dijital altyapı... Her alanda bir canlanma, bir hareketlilik hakim.
Aslında bu durum, Merkez Bankası'nın (BoJ) negatif faiz politikasından çıkış planlarını da doğrudan etkileyebilir. Zira ekonominin bu denli ısınmaya başlaması, enflasyonist baskıları da beraberinde getirebilir. Piyasalar şimdiden bu olasılığı tartışmaya başladı bile.
Sonuç Olarak Ne Anlama Geliyor?
Kısacası, Japonya ekonomisi sandığımızdan çok daha dirençli çıktı. Küresel belirsizliklere, enflasyon baskılarına ve tedarik zinciri sorunlarına rağmen, Japon şirketleri geleceğe güvenle bakıyor ve bunu yatırımlarıyla kanıtlıyor.
Bu veri, sadece Japonya için değil, küresel ekonomi için de umut verici bir işaret. Eğer Japonya bu şekilde toparlanmaya devam ederse, bu durum Asya-Pasifik bölgesindeki diğer ekonomiler için de olumlu bir dalga etkisi yaratabilir. Göreceğiz.