
Ekonominin nabzını tutan sanayi sektöründe alarm zilleri çalıyor. TÜİK'in açıkladığı son verilere göre, kapasite kullanım oranları adeta bir balon gibi sönmüş durumda. Öyle ki, son beş yılın en düşük seviyesi görülürken, pandeminin kara bulutlarını aratmayan bir tablo ortaya çıktı.
Şubat ayı rakamlarına baktığımızda, imalat sanayinde kapasite kullanımı %74.6'ya kadar gerilemiş. Bu, 2020'nin o karanlık günlerini hatırlatıyor insana. Fabrikaların çarkları yavaş dönüyor, üretim hattındaki sessizlik çığlık atarcasına bağırıyor adeta.
Hangi Sektörler En Çok Etkilendi?
İşin ilginç yanı, düşüşün her sektörde eşit dağılmamış olması. Örneğin:
- Tekstil ürünleri üretiminde %68.3 gibi oldukça düşük bir oran göze çarpıyor
- Gıda sektörü nispeten daha iyi durumda ama o da eski günlerini arıyor
- Kimya sektöründe ise durumlar vahim - adeta bir hasta gibi soluk soluğa
Ekonomistler, bu tablonun arkasında yatan nedenleri irdelerken, birkaç faktör üzerinde hemfikir gibi görünüyor. İç talepteki durgunluk, dış ticaret darboğazı ve enerji maliyetlerindeki çılgın artışlar başlıca suçlular olarak sıralanıyor.
Peki Ya Sonra?
"Bu gidişat nereye?" diye soracak olursanız, uzmanların yüz ifadeleri pek iç açıcı değil. Bazıları bahar aylarında hafif bir toparlanma beklerken, diğerleri "Kriz kapıda!" diye uyarıyor. Gerçek şu ki, fabrikaların bu kadar boş durması, istihdamdan büyümeye kadar pek çok alanda domino etkisi yaratabilir.
Sanayiciler ise durumu "Kış uykusuna yattık" diye yorumluyor. Ancak bu uykudan ne zaman uyanılacağı, hepimizin merak ettiği bir soru işareti olarak havada asılı duruyor.