Ülker'den Dev Adım: Sürdürülebilirlikte 10 Yıllık Hedeflerine Tam 2 Yıl Erken Ulaştılar!
Ülker 2030 Hedeflerine 2024'te Ulaştı!

Kim derdi ki bir şirket kendine koyduğu on yıllık hedeflere tam iki yıl erken varabilir? Ama Ülker bunu başardı, hem de nasıl! 2030 için belirlediği o iddialı sürdürülebilirlik hedeflerinin tamamına şimdiden ulaşmak... Bu, gıda sektöründe görülmüş şey değil doğrusu.

Aslında bu başarı bir gecede gelmedi. Yıllardır üzerine kafa yordukları, emek verdikleri bir stratejinin meyvelerini topluyorlar şimdi. Sürdürülebilirlik denince akla ilk gelenlerden Metehan Ünal'ın da dediği gibi, "Biz bu işi ciddiye aldık ve sonuçları da ciddi oldu."

Peki Neler Başardılar?

İşte asıl bomba burada! Su tüketiminde %30 azalma - evet, yanlış duymadınız. Enerji verimliliğinde %25'lik inanılmaz bir iyileşme. Atıkların geri dönüşüm oranı %99'a fırlamış durumda. Karbon emisyonlarında ise %21'lik dev bir düşüş.

Bunlar sadece rakamlardan ibaret değil aslında. Her bir yüzdelik dilimin arkasında binlerce küçük dokunuş, yüzlerce akıllı çözüm yatıyor. Mesela fabrikalardaki enerji verimliliği yatırımlarından tutun, suyu daha akıllı kullanmanın yollarını bulmaya kadar...

Gelecek Planları Daha Da İddialı

Şimdi asıl soru şu: "Peki, bundan sonra ne olacak?" Çünkü hedeflere erken varmak demek, yeni hedefler koymak demek. Ülker ekibi şimdiden 2040 vizyonunu masaya yatırmış bile.

Karbon nötr olma yolunda çok daha agresif adımlar atmayı planlıyorlar. Tedarik zincirini tamamen sürdürülebilir hale getirme konusunda kolları sıvamış durumdalar. Hatta sadece kendi operasyonlarını değil, tedarikçilerini de bu dönüşüme dahil etmek için kolları sıvadılar.

Düşünsenize, bir şirket sadece kendi çevresel ayak izini azaltmakla kalmıyor, tüm tedarik ağını da dönüştürüyor. Bu, sektör için gerçek bir domino etkisi yaratabilir.

Sürdürülebilirlik Artık Tercih Değil, Zorunluluk

İklim krizi derinleştikçe, şirketlerin bu konudaki sorumlulukları da katlanıyor. Ülker'in bu hamlesi aslında tüm sektöre şu mesajı veriyor: "Sürdürülebilirlik artık sadece iyi bir pazarlama aracı değil, var olma stratejisidir."

Müşteriler artık daha bilinçli. Bir ürünü sadece tadı veya fiyatı için değil, üretim süreçlerinin çevreye etkisi için de tercih ediyorlar. Bu açıdan bakınca, Ülker'in attığı bu adımlar aslında geleceğe yapılan akıllı bir yatırım.

Sonuç olarak, Ülker'in bu başarısı sadece kendileri için değil, tüm Türk iş dünyası için önemli bir kilometre taşı. Gösterdi ki, sürdürülebilirlik hedefleri sadece kağıt üzerinde kalmak zorunda değil - eğer gerçekten inanır ve çalışırsanız, hatta zamanından önce bile başarabilirsiniz.

Gerçekten etkileyici değil mi? Bir şirketin çevre için yapabileceklerinin sınırı yokmuş demek ki. Bakalım diğer firmalar bu başarıya nasıl cevap verecek?