Memura Müjde! Hakem Kurulunda Zam Pazarlığı Başlıyor - İşte Beklenen Oranlar
Memur Zam Teklifi Hakem Kurulunda: Beklenti Yüksek

Heyecanla beklenen o an nihayet geldi. Türkiye'deki milyonlarca memurun kaderini belirleyecek pazarlık süreci resmen başladı. Memur-Sen ve Kamu-Sen, hükümete verdikleri zam tekliflerinin pazarlık aşaması tamamlandıktan sonra –eğer ortak bir zemin bulunamazsa– nihai karar için hakem kuruluna gideceğini açıkladı. Yani, masa henüz tamamen kalkmış değil ama yedekte daha güçlü bir mekanizma hazır bekliyor.

Peki bu süreç tam olarak nasıl işleyecek? İşte insan kaynakları uzmanlarının bile yakından takip ettiği o karmaşık yol haritası:

  • İlk olarak, taraflar 3 Temmuz'a kadar kendi aralarında pazarlık yapacak. Yani sendikalar ile hükümet temsilcileri aynı masada.
  • Eğer bu pazarlıklardan bir sonuç alınamazsa, iş o zaman hakem kuruluna kalacak. Kurul, 11 Temmuz'da bir araya gelerek nihai kararı verecek.
  • Ve nihayet, varılan bu anlaşmanın Cumhurbaşkanı kararıyla resmiyet kazanması için son tarih ise 13 Temmuz olarak belirlendi. Yoğun bir takvim var yani.

Rakamlar Konuşuyor: Sendikalar Ne İstiyor?

Memur-Sen'in masaya koyduğu teklif, adeta bir bomba etkisi yarattı. İddialı bir şekilde, %60'lar seviyesinde bir zam oranı talep ediyorlar. Bu rakamı savunurken de dayanak olarak TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin yanı sıra, bir de enflasyon farkı hesabını gösteriyorlar. Kısacası, 'hayat pahalılığının gerisinde kalmayalım' diyorlar.

Öte yandan, Kamu-Sen ise biraz daha farklı bir strateji izliyor. Onların teklifi, %45 civarında bir orana işaret ediyor. Gerekçeleri ise oldukça net: Mevcut ekonomik şartlar ve bütçe imkanları daha ılımlı bir artışı zorunlu kılıyor. İki büyük sendikanın farklı tutumları, memur kamuoyunda da 'Acaba hangisi olacak?' sorularını beraberinde getiriyor.

Enflasyon Farkı Meselesi: İşin İçinden Çıkılmaz Bir Denklem mi?

Aslında işin en can alıcı noktası burası. Sendikalar, sadece temel ücrete zam istemekle kalmıyor, bir de 6 aylık enflasyon farkının ödenmesi konusunda ısrarcı. Yani, enflasyonun yüzdeye vurulmuş haliyle maaşların arasındaki makasın kapatılmasını talep ediyorlar. Bu, hazine için oldukça yüksek bir maliyet kalemi anlamına geliyor. Hükümet tarafının bu talebe nasıl bir yanıt vereceği ise şimdilik büyük bir muamma.

Ekonomistler ise bu süreci iki ucu keskin bir bıçağa benzetiyor. Bir yanda alım gücü eriyen memur kitlesi, diğer yanda enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikaları... Karar vericiler için gerçekten zor bir denge söz konusu.

Sonuç olarak, önümüzdeki iki hafta memurlar için olduğu kadar, Türkiye ekonomisinin geleceği için de oldukça kritik geçecek. Hakem kurulunun vereceği karar, sadece cüzdanları değil, aynı zamanda ekonominin seyrini de derinden etkileyecek. Herkesin gözü şimdi, 11 Temmuz'da toplanacak olan o kurulda.