
Vay canına! Türkiye ekonomisinde öyle bir gelişme yaşandı ki, rakamlar adeta göz kamaştırıyor. Merkez Bankası'nın kasasındaki döviz miktarı, tam tamına 62.1 milyar dolar seviyesine ulaşarak 2011'den beri görülmemiş bir rekor kırdı.
Kim derdi ki? Hatırlarsınız, bir zamanlar 'rezervler azalıyor' diye endişelenirdik. Şimdiyse durum tam tersine döndü. 19 Nisan'daki 60.8 milyar dolar seviyesinden sadece bir haftada 1.3 milyar dolarlık artış—inanılmaz değil mi?
Peki Bu Artışın Arkasında Ne Var?
Aslında işin sırrı, Merkez Bankası'nın son dönemde uyguladığı politikalarda yatıyor. Faiz artırımları ve para politikasındaki sıkı duruş, yabancı yatırımcıların yeniden Türkiye'ye ilgi duymasını sağladı. Döviz girişi arttıkça rezervler de şişmeye başladı.
Bir de tabii—itiraf etmek gerek—TL'deki değer kaybının yavaşlaması ve kur dalgalanmalarının kontrol altına alınması, merkezin işini kolaylaştırdı. Rezervlerin artması, ülkenin dış şoklara karşı dayanıklılığını da artırıyor. Yani, bir nevi 'ekonomik yastık' görevi görüyor.
Piyasalar Nasıl Tepki Verdi?
Borsa İstanbul'da işlem gören yatırımcılar, bu habere oldukça olumlu baktı. Döviz rezervlerindeki güçlenme, TL varlıklara olan güveni de artırıyor. Faizler yükseldikçe, enflasyonist baskıların hafifleyeceği beklentisi—özellikle de döviz cinsinden borcu olan şirketleri rahatlatıyor.
Ancak şunu da unutmamak lazım: Rezerv artışı tek başına yeterli değil. Sürdürülebilir olması için disiplinli para politikasının devam etmesi şart. Yoksa—ne yazık ki—kazanımlar kısa sürede buharlaşabilir.
Kısacası, Merkez Bankası'nın bu performansı, ekonomideki dengelerin yavaş yavaş oturmaya başladığının bir göstergesi. Umarım, bu gidişat devam eder!