Düşünün: Bir geminin kalbi nedir? Motoru, değil mi? İşte o kalp artık Türk imzası taşıyor ve dünyanın dört bir yanında atmayı sürdürüyor. Hem de hiç durmadan.
TÜMOSAN'ın Kocaeli'ndeki dev tesislerinde üretilen o muazzam dizel motorlar, sadece bizim sularımızda değil; Avrupa'dan Asya'ya, Afrika'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada, tam 19 farklı ülkede çalışmaya devam ediyor. Bu, öyle sıradan bir ticari başarı değil. Bu, teknik bir zafer.
Peki Nasıl Başardık?
Aslında her şey, 'kendi gemimize kendi motorumuzu yapalım' fikriyle başladı. Sonra bir baktılar ki, yaptıkları motorlar o kadar sağlam, o kadar güvenilir olmuş ki, yurt dışından talep yağmuru başlamış. Özellikle de savunma sanayi projeleri kapsamında üretilen gemiler için... MİLGEM, İstif sınıfı fırkateynler gibi dev projelerin arkasındaki isim oldular. Yani, 'milli' demekle kalmayıp, 'global' bir oyuncu haline geldik.
Şu an itibarıyla, 7'si yurt içi, 12'si yurt dışında olmak üzere toplam 19 ülkeye hizmet veriliyor. Bu rakamlar, oturup düşünülmesi gereken bir büyüklük. Üstelik sadece satıp bitmiyor iş; satış sonrası teknik destek, eğitim ve yedek parça hizmetleriyle de adeta bir 'aile' olmuşuz müşterilerimizle.
Gelecek Daha da Parlak
Şirketin yetkilileri, önümüzdeki dönemde ihracat yelpazesini daha da genişletmeyi hedeflediklerini söylüyor. Yeni pazarlar, yeni anlaşmalar derken, Türk mühendisliğinin bu altın imzasının daha nice denizlere yelken açacağına eminim. Bu, sadece bir motor hikayesi değil. Bu, bir milletin kendi teknolojisini dünyaya kabul ettirmesinin, bir nevi teknik diplomasisinin hikayesi.
Sonuç olarak, 'yerli ve milli' vurgusunun sadece bir slogan olmadığını, somut ve gurur verici çıktıları olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Türkiye, artık savunma sanayisinde söz sahibi bir ülke. Ve bu gemilerin kalpleri, dünyanın dört bir yanında atmaya devam edecek.
