Washington'da havalar soğuk ama Pentagon koridorlarındaki atmosfer çok daha buz gibi. Öyle ki, devletin en güçlü kurumlarından birinin maaş ödemelerinde yaşadığı sıkıntı, herkesi şaşkına çevirdi. Tam da bu noktada, hiç beklenmedik bir kahraman sahneye çıkıverdi.
Eski Başkan Donald Trump'ın en güvendiği isimlerden biri -adeta bir deus ex machina gibi- devreye girdi ve 130 milyon dolarlık devasa bir çekle imdada yetişti. Kim derdi ki, Amerikan savunma mekanizmasının çarkları bir anda durma noktasına gelecek ve kurtarıcı elini uzatan, siyasetin göbeğinden bir isim olacak?
Krizin Perde Arkası
Aslında olan biten, bütçe sıkışıklığının tipik bir tezahürüydü. Pentagon'un nakit akışında yaşanan geçici darboğaz, binlerce çalışanın maaş ödemelerini riske atmıştı. İşte tam bu kritik anda, Trump çevresinin önemli bir figürü devreye girdi.
"Bu durum sadece bir bütçe meselesi değil," diyor uzmanlar, "ülke güvenliğinin temel taşlarından birinin sarsıntı geçirdiğinin göstergesi." Gerçekten de, dünyanın en güçlü ordusunun beyin takımının maaşlarının ödenememesi, hafife alınacak bir mesele değil.
Bağışın Siyasi Yankıları
Ortaya çıkan bu gelişme, Washington'daki siyasi dengeleri de altüst etmiş durumda. Trump yanlısı çevreler bu hamleyi "vatanseverlik örneği" olarak sunarken, karşıt görüşlüler ise "özel çıkarların devlet işlerine müdahalesi" olarak yorumluyor.
Peki bu bağış, gelecekte benzer krizlerin çözümü için bir emsal teşkil eder mi? Yoksa devletin temel fonksiyonlarının özel bağışlarla yürütülmesi tehlikeli bir örnek mi? Bu sorular, Washington'daki tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Bir yanda Pentagon'un itibarı, diğer yanda siyasi etkiler... 130 milyon doların çok daha ötesinde bir hesap dönüyor adeta.
