Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminde önemli bir kalem olan katılım paylarında güncellemeye gitti. 31 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğle, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi ile ilaçlar için ödenecek katılım payı tutarları yeniden düzenlendi. Değişiklikler, yayımlandığı günü takip eden gün olan 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girdi.
Muayene Katılım Paylarında Yeni Düzenleme
Yapılan düzenlemeye göre, birinci basamak sağlık hizmeti sunucularında (aile sağlığı merkezleri gibi) yapılan muayenelerde katılım payı alınmaması uygulaması aynen devam ediyor. Ancak ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları için yeni tarifeler belirlendi.
İkinci basamak resmi hastanelerde (Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversite hastaneleri gibi) yapılan hekim veya diş hekimi muayenesi için katılım payı 26 Türk Lirası olarak uygulanacak.
İkinci ve üçüncü basamak özel sağlık kuruluşlarında ise muayene katılım payı 60 Türk Lirası olarak tahsil edilecek. Bu tutar, özel hastane ve polikliniklerdeki muayeneler için geçerli.
Sevk Zinciri Teşvik Ediliyor
Düzenlemenin dikkat çeken bir detayı ise sevk zincirini güçlendirmeye yönelik adım. Buna göre, aile hekimi sevki ile ikinci veya üçüncü basamak bir sağlık kuruluşuna giden hastaların ödeyeceği katılım payı 13 Türk Lirası olarak belirlendi. Bu uygulamanın amacı, vatandaşların hastanelere doğrudan başvurmak yerine aile hekimi üzerinden sevk alarak gitmelerini teşvik etmek ve sevk sisteminin etkinliğini artırmak.
İlaç Katılım Paylarında Değişiklik
Tebliğde, ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için ödenen katılım paylarına ilişkin maddede de değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemeye göre, her bir reçete için temin edilen ilaçlarda katılım payı şu şekilde hesaplanacak:
- Reçetedeki ilk 3 kutuya kadar (3 kutu dahil) olan ilaçlar için katılım payı 3,76 TL.
- 3 kutunun üzerinde temin edilen her bir ek kutu ilaç için ayrıca 1,25 TL katılım payı alınacak.
Bu güncellemelerle, SGK'nın sağlık harcamalarında mali disiplini sağlamayı ve kaynakların etkin kullanımını hedeflediği anlaşılıyor. Vatandaşların, özellikle sevk zincirine uymaları durumunda daha düşük katılım payı ödeyerek sistemden faydalanabilecekleri vurgulanıyor.