Suriye, uzun süredir devam eden yüksek enflasyonla mücadele amacıyla para biriminde köklü bir değişikliğe gitti. Suriye Merkez Bankası Başkanı Abdulkadir Husri, başkent Şam'da düzenlediği basın toplantısında, banknotlardan iki sıfırın atıldığı yeni para biriminin tedavüle girdiğini resmen açıkladı.
Para Reformunun Detayları ve Geçiş Süreci
Husri'nin yaptığı açıklamaya göre, değişiklik kapsamında 100 Suriye lirası, 1 yeni Suriye lirası olarak kabul edilecek. Bu radikal hamle, ülkenin yaşadığı ağır ekonomik krizin bir sonucu olarak görülüyor. Yeni ve eski banknotların 90 gün boyunca birlikte tedavülde kalacağı belirtildi.
Merkez Bankası Başkanı, vatandaşların ellerindeki eski paraları yeni banknotlarla değiştirme işlemlerinin ücretsiz olacağının altını çizdi. Bu süreçte herhangi bir komisyon, ücret veya vergi alınmayacak. Husri, bu uygulamanın reformun halk üzerindeki yükünü hafifletmeyi amaçladığını ifade etti.
Uzun Vadeli Stratejinin Bir Parçası
Abdulkadir Husri, bu para reformunun sadece teknik bir değişiklik olmadığını vurguladı. Yeni banknotların tedavüle girmesini, ulusal kurumlara olan güveni pekiştirmeyi ve sürdürülebilir bir ekonomik istikrar sağlamayı hedefleyen kapsamlı bir stratejinin temel aşaması olarak nitelendirdi.
Reformun bankacılık sistemine yansıması da netleştirildi. Husri, 2026 yılı itibarıyla tüm banka hesaplarının yeni Suriye lirası üzerinden tutulacağını açıkladı. Hem kamu kurumlarının hem de özel sektörün bu dönüşüme uyum sağlamakla yükümlü olduğu bildirildi.
Döviz Kurları ve İlerleyen Süreç
Geçiş döneminde döviz kurlarının nasıl açıklanacağı da merak konusuydu. Suriye Merkez Bankası Başkanı, bu konuda da açıklama yaparak, resmi döviz kuru bültenlerinin hem eski hem de yeni para birimi cinsinden yayımlanmaya devam edeceğini duyurdu. Bu uygulamanın, piyasa aktörleri ve vatandaşlar için geçiş sürecini kolaylaştırması bekleniyor.
Suriye'de iç savaş ve derinleşen ekonomik kriz, ulusal para biriminde tarihi bir değer kaybına yol açmıştı. Uzmanlar, bu para reformunun, enflasyonun psikolojik etkisiyle mücadelede önemli bir adım olduğunu, ancak kalıcı çözümün ancak kapsamlı ekonomik ve siyasi istikrar ile geleceğini belirtiyor.