Ekonomi cephesinden nefesleri tutan bir açıklama geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, adeta bir bahar temizliği yapmışçasına rakamları açıkladı. İşte o çarpıcı gerçekler:
Geçtiğimiz ay, ithalat ve dış ticaret açığında gözle görülür bir düşüş yaşandı. Bakan Şimşek'in tabiriyle -ki oldukça isabetli bir benzetme- "parlak bir ay" olarak kayıtlara geçti. Kimileri bunu mevsimsel bir iyileşme olarak yorumlasa da, rakamlar daha derin bir hikaye anlatıyor.
Rakamlar Ne Diyor?
İşin özü şu: İthalatımız düşüyor, ama asıl önemlisi dış ticaret açığımız da aynı paralelde azalıyor. Bu, ekonomimiz için hiç de küçümsenmeyecek bir gelişme. Şimdi bazıları "Aman canım, bir aylık veri neyi değiştirir?" diye düşünebilir. Haklılar da... Ancak trendin yönü umut verici.
Bakan'ın açıklamalarına kulak verirken, altını çizdiği bir nokta var: Disiplin. Evet, mali disiplinden bahsediyoruz. Görünen o ki, ekonomideki dengeler yavaş yavaş oturuyor. Tabii bu, "her şey mükemmel" anlamına gelmiyor - ekonomide hiçbir şey siyah beyaz değil sonuçta.
Peki Ya Gelecek?
Gelecek aylar için ne düşünüyorum? Açıkçası, iyimser olmak için nedenlerimiz artıyor. Ancak ekonomist değilim, sadece gözlemlerimi paylaşıyorum. Dış ticaret açığındaki bu düşüşün sürdürülebilir olup olmadığını zaman gösterecek.
Şu an için söyleyebileceğim şu: Ekonomi, tıpkı bahar aylarında doğanın canlanması gibi, kendi ritmini bulmaya çalışıyor. Ve görünen o ki, bu süreçte küçük ama anlamlı adımlar atılıyor.
Son bir not: Ekonomi büyük bir bulmaca gibi - tüm parçaların yerli yerine oturması zaman alıyor. Ama görünen o ki, bazı parçalar doğru yerlere yerleşmeye başladı.
