
Görünüşe göre Türkiye, uluslararası ticaret arenasında oldukça kritik bir adım atıyor. Dünya Ticaret Örgütü'ndeki o meşhur 'gelişmiş ülke' statüsünden -ki bu aslında bir nevi gömlek değiştirmek gibi bir şey- resmen sıyrılıyoruz.
Peki bu ne anlama geliyor? Aslında işin özü şu: Yıllardır üzerimizde olan o ekstra yüklerden kurtulma fırsatı doğuyor. Ticaret Bakanlığı'nın açıklamalarına bakılırsa, bu hamle tam anlamıyla bir strateji değişikliği.
Tarife Oyununda Kural Değişikliği
Düşünsenize, yıllardır 'gelişmiş ülke' kategorisinde yer almak aslında ticarette bazı handikapları beraberinde getiriyordu. Şimdi ise 'gelişmekte olan ülke' statüsüne geçiş yaparak -ki bu kesinlikle bir gerileme değil, aksine akıllıca bir hamle- tarife politikalarında çok daha esnek hareket edebileceğiz.
Ticaret Bakanlığı yetkililerinin ifadelerinden anladığım kadarıyla, bu değişim aslında uzun süredir üzerinde çalışılan bir projenin nihai sonucu. Ve işin en güzel yanı, bu hamlenin Türk ihracatçılarına nefes aldıracak olması.
Pratikte Ne Değişecek?
- Tarife oranlarında esneklik artacak
- İhracatçılarımız daha rekabetçi hale gelecek
- Ticaret politikalarında manevra alanımız genişleyecek
- Uluslararası pazarlarda pozisyonumuz güçlenecek
Aslında bu hamle, Türkiye'nin küresel ticaret sistemindeki yerini yeniden tanımlaması anlamına geliyor. Bakanlık yetkilileri bunun 'pozitif ayrışma' olarak adlandırılması gerektiğini düşünüyor - ki bence de oldukça isabetli bir tanım.
Sonuç olarak, Türkiye olarak ticaret politikalarımızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu değişimin önümüzdeki dönemde ihracat performansımıza olumlu yansımasını beklemek için birçok neden var. Bekleyip göreceğiz, ama şu an için durum oldukça umut verici görünüyor.