Washington'dan gelen son hamle, uluslararası arenada yeni bir gerilimin fitilini ateşledi adeta. Hazine Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklama, İran'ın petrol gelirlerini azaltmaya yönelik çok katmanlı bir stratejinin parçası olarak sunuldu. Peki bu ne anlama geliyor?
Bakanlık yetkilileri, İran'ın petrol satışlarını finanse eden karmaşık bir ağın ortaya çıkarıldığını iddia ediyor. Bu ağın içinde -inanması güç- tam 50 şirket, gemi ve birey yer alıyormuş. Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Marshall Adaları merkezli olduğu belirtilen bu yapılanma, İran'ın enerji ihracatını sürdürmek için adeta bir hayat öpücüğü vermeye çalışıyormuş.
Petrol Tankerleri ve Gölge Şirketler Ağı
Olayın belki de en çarpıcı yanı, İran'ın yaptırımlardan kaçınmak için başvurduğu yaratıcı -bazılarına göre umuts- yöntemler. Yetkililer, İran'ın yaşlanan petrol filosunu genişletmek ve modernize etmek için kapsamlı bir uluslararası plan yürüttüğünü öne sürüyor. Tabii bunu yaparken de ABD yaptırımlarını delmek için her yolu deniyormuş.
Hazine Bakanlığı'nın açıklamasına göre, hedeflenen ağın İran'ın petrol satışlarından milyarlarca dolar gelir elde etmesine olanak sağladığı düşünülüyor. Bu para da -kimilerine göre- bölgesel istikrarsızlığı artıran faaliyetlere kaynak oluyor. Oldukça ciddi bir iddia, değil mi?
Yaptırımların Küresel Etkisi
Bu karar, sadece İran'ı değil, onunla iş yapan uluslararası oyuncuları da vuracak gibi görünüyor. ABD vatandaşlarıyla artık iş yapamayacak olan bu şirketlerin, ABD finans sistemine erişimi de tamamen kesilecek. Yani, adeta finansal bir izolasyon.
Yetkililerin tonu oldukça sert: "İran'ın yaptırımlardan kaçınma çabarlarını bozmaya ve petrol gelirlerini azaltmaya kararlıyız" diyorlar. Bu arada, İran'ın nükleer programını finanse etmek için bu gelirleri kullandığı yönündeki iddialar da havada uçuşuyor. Doğrulamak mümkün değil elbette, ama söylentiler hiç de azımsanacak gibi değil.
Sonuç olarak, Washington'dan gelen bu hamle, uluslararası enerji diplomasisinde yeni bir sayfa açabilir. İran'ın buna nasıl yanıt vereceği ise -şimdilik- herkesin merak ettiği bir soru. Bekleyip göreceğiz...
