IEA Başkanı Birol: Enerji Güvenliğinde En Büyük Risk Kritik Mineraller
Birol: Enerjide en büyük risk kritik mineraller

Kritik Mineraller Enerji Güvenliğini Tehdit Ediyor

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, küresel enerji güvenliği açısından en büyük riskin kritik mineraller alanında olduğunu belirtti. Birol, 1970'lerde yaşanan petrol krizine benzer bir 'kritik mineraller krizi' yaşanmamasını umduğunu, ancak bu yönde ilk sinyallerin gelmeye başladığını ifade etti.

Çeşitlendirme Altın Kural

Birol, enerji güvenliğinin bir numaralı altın kuralının çeşitlendirme olduğunu vurguladı. Bir ülkeye, kaynağa veya ticaret yoluna bağımlılığın her zaman büyük risk oluşturduğunu dile getiren Birol, kritik mineral tedarikinde çeşitlendirme yerine konsantrasyon görüldüğünü aktardı.

"Kritik mineraller sadece enerji sektörü için değil, sanayi, yapay zeka ve savunma teknolojileri dahil birçok sektör için hayati öneme sahip" diyen Birol, bu mineraller olmadan tüm tedarik zincirinin felç olabileceği uyarısında bulundu.

Çin'in Hakimiyeti Endişe Verici

Birol, bu yıl nisanda Çin'in nadir toprak elementleri ihracatına sınır getirmesinin dünya otomobil sektöründe büyük paniğe yol açtığını hatırlattı. Çin'in bu kararı birkaç hafta sonra geri çektiğini belirten Birol, dünyadaki nadir toprak elementlerinin rafinajının %91'inin Çin'de yapıldığını açıkladı.

Bu durumu fark eden ABD, Avrupa, Malezya, Hindistan, Avustralya ve Kanada gibi birçok ülkenin çeşitlendirme sağlamak için projeler yaptığını ifade eden Birol, "Tüm bu projeler 10 yıl içinde gecikmesiz tamamlansa bile Çin'in %91'lik hakimiyeti ancak %75'e inecek. Çin hala muazzam bir paya sahip olacak" dedi.

20 Stratejik Mineralin 19'unda Çin Hakimiyeti

IEA'nın bu ay yayımladığı Dünya Enerji Görünümü raporuna göre, enerji sektöründe yoğun kullanılan 20 stratejik kritik mineralin 19'unun rafine süreçlerinde Çin hakimiyeti bulunuyor. Kasım 2025 itibarıyla, bu minerallerin yarısından fazlası ihracat kontrollerine tabi tutuluyor.

Yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte kritik minerallere olan talebin de arttığını belirten Birol, veri merkezleri ve enerji sektörü arasındaki ilişkide tedarik zincirlerinin önemli rol oynayacağını vurguladı.

Çin'in çip üretiminde kullanılan kritik minerallerin üretimi ve tedarikinde de hakim konumda olduğunu kaydeden Birol, veri merkezlerinde kullanılan yüksek saflıktaki silisyumun %95'ini Çin'in rafine ettiğini açıkladı.

Çözüm: Çeşitlendirme ve Hızlandırılmış Projeler

Birol, kritik minerallerde şu an tedarik kesintisi yaşanmasa bile, herhangi bir ülkenin elinde bu yönde bir koz bulunmasının o ülkeye ekonomiden dış politikaya kadar önemli avantaj sağlayabileceğini belirtti.

Teknolojilerin ilerlemesinde aksama yaşanmaması için ülkelerin kritik mineral tedarikinde kaynak ve ticaret yollarını çeşitlendirmesi ve bu alandaki projeleri hızlandırması gerektiğinin altını çizdi.