
Kim derdi ki o karanlık dehlizler, bir gün güneşin ışığıyla buluşacak? Türkiye'nin dört bir yanındaki metruk maden sahaları, adeta birer enerji hazinesine dönüşüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın başlattığı bu akıllıca proje, hem atıl arazileri değerlendiriyor hem de temiz enerji üretimine katkı sağlıyor.
Aslında düşününce, madenlerin enerji üretmek için hiç de yabana atılır bir geçmişi yok. Yıllarca yerin altından kömür, maden çıkaran bu araziler, şimdi yerin üstünde güneşi 'işliyor'. Bakanlık yetkilileri, bu dönüşümün sadece enerji anlamında değil, aynı zamanda çevresel rehabilitasyon açısından da büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Peki Nasıl Oluyor Bu İş?
Öncelikle, artık işletilmeyen maden sahaları belirleniyor. Sonrasında ise bu arazilerin güneş enerjisi potansiyeli ölçülüyor. İşin en güzel yanı, bu alanların zaten altyapıya yakın olması - elektrik hatları, yollar... Yani yeni bir alan için harcanacak kaynak ve emekten tasarruf sağlanıyor.
- Manisa'nın Soma ilçesi bu projelerin öncülerinden. Kömür madeni sahaları, panellerle kaplanmış durumda.
- Muğla'da da benzer çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
- Projeler kapsamında onlarca megavatlık kurulu güce ulaşıldı bile.
Bakanlık, bu hamlenin Türkiye'nin enerji arz güvenliği ve dışa bağımlılığın azaltılması noktasında hayati önem taşıdığının altını çiziyor. Üstelik sadece güneş değil, rüzgar enerjisi için de uygun sahalar değerlendiriliyor.
Çevreye İkinci Bir Şans
Belki de en önemli kazanım, çevresel iyileşme. Madencilik faaliyetleriyle yıpranmış topraklar, GES projeleri sayesinde adeta nefes alıyor. Panellerin altında kalan alanlarda yeşillenme imkanı doğuyor. Hatta bazı bölgelerde arıcılık gibi faaliyetlerin de başladığı söyleniyor - gerçek bir sinerji!
Yatırımcılar için de cazip bir model aslında. Arazinin maliyeti, hazır altyapı... Tüm bunlar, projelerin kârlılık süresini kısaltıyor. Devletin teşvikleri de işin tuzu biberi olunca, ortaya herkesin kazançlı çıktığı bir tablo çıkıyor.
Geleceğe dair planlar ise oldukça iddialı. Onlarca eski maden sahasının daha yenilenebilir enerji üssüne dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu, Türkiye'nin enerji portföyünde yeşil enerjinin payını artırmak için altın bir fırsat. Kısacası, kara elmasın çıktığı topraklar, şimdi güneşin enerjisini ülkeye kazandırıyor. Eskiye saygı, geleceğe enerji!