Kolombiya'nın başkenti Bogotá'da adeta diplomatik bir fırtına kopuyor. Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Amerika Birleşik Devletleri'nin petrol politikalarına yönelik beklenmedik bir çıkış yaptı ve bu, ilişkilerde yeni bir gerilimin habercisi oldu.
"Bizim petrolümüz bizim kararımız" diyor Petro, ses tonundaki o keskin vurguyla. Aslında mesele sadece petrol değil - bu bir egemenlik meselesi, bağımsızlık meselesi. Washington'dan gelen baskılara rağmen, Kolombiya'nın enerji kaynakları üzerindeki kontrolünden taviz vermeye niyeti yok.
Petro'nun Duruşu: Net ve Sert
Konuşmasının en çarpıcı yanı şu oldu: "Bir adım bile geri atmayacağım." Bu kadar net, bu kadar kesin. Sanki taş üstüne taş koyuyordu her kelimesiyle. Latin Amerika'nın bu önemli lideri, küresel enerji politikalarında yeni bir sayfa açıyor gibi.
Peki neden bu kadar sert? Petro'ya göre, geleneksel petrol endüstrisi iklim değişikliğini körüklüyor ve bu, gezegenin geleceği için kabul edilemez. "Biz fosil yakıt bağımlılığından kurtulmalıyız" diye ısrar ediyor. Ama bunu kendi şartlarıyla, kendi zaman çizelgesiyle yapacak.
ABD-Kolombiya İlişkilerinde Gerilim
Bu çıkış, iki ülke arasındaki -dostane diyebileceğimiz- ilişkilerde ciddi bir sınav anlamına geliyor. Washington'dan henüz resmi bir yanıt gelmedi ama diplomasi koridorlarında hareketlilik olduğu kesin.
Petro'nun bu hamlesi sadece ekonomik değil, aynı zamanda sembolik bir anlam taşıyor. Latin Amerika'da artan sol eğilimlerin ve ABD karşıtı söylemlerin yeni bir yüzü olarak görülebilir. Bölgedeki diğer liderler de bu gelişmeleri yakından izliyor.
Sonuçta, bu bir ilk değil ama belki de en sert ifadelerden biri. Petro'nun kararlı duruşu, uluslararası arenada yankılanmaya devam edecek gibi görünüyor. Kim bilir, belki de bu, küresel enerji politikalarında yeni bir dönemin başlangıcıdır.
