İsrail merkezli Bizportal haber sitesinin analizine göre, Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ile enerji alanında attığı adımlar, bölgesel dengeleri yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Ankara'nın sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını artırma ve ABD'deki gaz–petrol sahalarına doğrudan yatırım yapma niyeti, Türkiye'yi Amerikan gazı ile Avrupa pazarı arasında kilit bir aracı konumuna getiriyor. Bu durumun, Mısır üzerinden Avrupa'ya gönderilen İsrail kaynaklı gazın pazar payını azaltabileceği belirtiliyor.
Anlaşmalar ve Yapısal Dönüşüm
Haberde vurgulanan bilgilere göre, Türkiye enerji piyasasında yapısal bir değişimi teşvik ediyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington'a yaptığı tarihi ziyaretin ardından, iki ülke arasında LNG tedarikinin artırılması konusunda mutabakata varıldı. Bu çerçevede, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Chevron ve Exxon gibi enerji devleriyle, üretimin ilk aşamalarında ortaklık görüşmeleri yürüttüğü bildiriliyor. Bu gelişmeler, Türk tarafının gaz ve petrolün yer altından çıkarılması aşamasında doğrudan yatırım yapmayı planladığı anlamına geliyor.
Enerji Süper Gücü Hedefi ve Son Anlaşmalar
İsrail merkezli haberde, Ankara'nın amacının yalnızca iç talebi karşılamak olmadığı, aynı zamanda Türkiye'yi bölgenin merkezi gaz ticaret platformu haline getirmek olduğu ifade edildi. Başkan Erdoğan'ın hayalinin Türkiye'yi bir enerji süper gücüne dönüştürmek olduğu ve bu hedefin, ülkeyi tarihteki ihtişamlı konumuna taşımanın modern yolu olarak görüldüğü vurgulandı.
Bu kapsamda atılan somut adımlardan biri de son bir yıl içinde yapılan uzun vadeli anlaşmalar. Türkiye, yaklaşık 150 milyar metreküplük gaz anlaşması imzaladı. ABD'li üreticilerin yanı sıra Mercuria, Woodside, ENI ve SEFE ile yapılan sözleşmelerin büyük bölümünün 2027–2030 döneminde devreye girmesi bekleniyor. Bu hamleler, Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlamasının yanı sıra, uluslararası pazarda etkin bir oyuncu olma yolundaki kararlılığını gösteriyor.