
O gece, Türkiye'nin kaderini değiştiren bir direnişin hikayesi yazıldı. Sokaklar, meydanlar, köprüler... Her bir karış toprak, vatan sevgisiyle dolup taşıyordu. 15 Temmuz 2016'da yaşananlar, sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda bir milletin uyanışıydı.
Hani derler ya, "ateş düştüğü yeri yakar" diye. İşte o gece, ateş hepimizin üzerine düştü. Ama Türk halkı, yangını söndürmek için bir oldu, dirildi. Tankların önüne yatanlar, silahlara göğüs gerenler, şehadete yürüyenler... Hepsi birer destan yazdı.
Geceyi Sabaha Bağlayan Kahramanlar
Öyle sıradan bir gece değildi. Hava ağır, zaman yavaş ilerliyordu sanki. İlk duyulduğunda inanamadık belki. "Darbe mi? Bu topraklarda?" diye sordu içimizdeki ses. Ama gerçekti işte. Ve o anda herkes, tarihin hangi tarafında durmak istediğine karar verdi.
Polisler, askerler, gençler, yaşlılar, kadınlar, çocuklar... Kimin elinde bayrak, kimin yüreğinde vatan aşkı. Hepsi tek yürek oldu. Öyle bir direniş ki, dünya tarihine geçti. Tank paletleri ezemedi iradeyi, kurşunlar susturamadı haklı çığlıkları.
Şehadet: En Büyük Şeref
251 şehit... Her biri bu vatan için canını feda etti. Onlar artık sadece birer isim değil, birer abide. Anıları, her 15 Temmuz'da tazeleniyor. Ailelerinin gözyaşları hâlâ dinmedi belki, ama şunu biliyorlar: Evlatları, tarihin en şerefli sayfalarında yerini aldı.
Peki ya yaralılar? Bedenlerindeki izler, onların madalyaları adeta. "Vatan sağ olsun" dediler, acıyı bile göze aldılar. Kimi kolunu, kimi bacağını kaybetti ama hiçbiri inancını yitirmedi.
Demokrasi Nöbeti Bitmedi
O geceden sonra her şey eskisi gibi olmadı. Türkiye, demokrasinin bedelini öğrendi adeta. Meydanlar, "Demokrasi nöbeti" ile çınladı günlerce. İnsanlar, kazanılan zaferin kıymetini biliyordu artık.
Bugün, yıllar sonra bile o geceyi konuşuyoruz. Çünkü unutmak, ihanet olur. Gençler anlatıyor yaşlılara, öğretmenler öğrencilere... Herkes, o direniş ruhunu aktarmak için çabalıyor. "Bir daha asla!" diyoruz hep bir ağızdan.
Son söz yerine: 15 Temmuz, Türk milletinin çelikleştiği andı. Ve o çelik irade, bugün hâlâ dimdik ayakta. Unutmayacağız, unutturmayacağız...