Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Türkiye'nin dört bir yanında adeta bir şimşek hızıyla hareket başladı. İstanbul'dan yönetilen ve tam 9 ili kapsayan bu dev operasyon, gerçekten de göz açıp kapayıncaya kadar organize edilmişti.
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın ortak çalışması -inanılmaz bir koordinasyonla- adeta bir senkronize baleyi andırıyordu. Kimi evlere sabahın köründe, kimilerine ise gün ortasında yapılan operasyonlar... Her biri titizlikle planlanmıştı.
Kapsamlı Operasyonun Detayları
Operasyonun merkez üssü İstanbul'du ama etkisi Anadolu'nun dört bir yanına yayılmıştı. Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Kayseri ve Samsun... Bu şehirlerde neredeyse aynı anda kapılar çalındı. Öyle ki, bazı şüpheliler sabah kahvaltısını bile yapamamıştı.
42 şüpheli -evet, tam kırk iki kişi- gözaltına alındı. Peki kimdi bu şüpheliler? FETÜM, DHKP-C ve PKK/KCK yapılanmalarına üye oldukları iddia edilen bireyler. Aramalarda ele geçirilen dijital materyaller ve belgeler, iddiaları güçlendirir nitelikteydi.
Ele Geçirilen Kanıtlar
- Sayısız dijital belge ve dosya - neredeyse bir arşiv oluşturacak kadar
- Örgütsel iletişimde kullanıldığı değerlendirilen cihazlar
- Çeşitli örgütlere ait olduğu tespit edilen dokümanlar
- Finansal kaynakları gösteren belgeler (ki bu kısım özellikle dikkat çekici)
Operasyonun en can alıcı noktası belki de şuydu: Tüm bu çalışma, terör örgütlerinin hem şehir yapılanmalarına hem de finans kaynaklarına yönelikti. Yani sadece üyeler değil, örgütlerin yaşam damarları da hedef alınmıştı.
Operasyonun Perde Arkası
Aslında bu operasyon bir gecede planlanmadı. Aylar süren teknik ve fiziki takipler, adli makamlara sunulan kapsamlı dosyalar... Tüm bunlar, nihai harekatın temelini oluşturmuştu. Savcılık talimatları doğrultusunda hazırlanan operasyon planları, her detayıyla düşünülmüştü.
Gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri alınırken, bir yandan da ele geçirilen deliller incelenmeye devam ediyor. Emniyet yetkililerinin yüzündeki o ciddi ifade, operasyonun ne denli önemli olduğunu gösteriyordu adeta.
Bu arada, operasyonun henüz bitmediğini de belirtmek lazım. Aramalar ve soruşturmalar derinleştirilerek sürdürülüyor. Kim bilir, belki de daha büyük balıklar yakalanacak önümüzdeki günlerde.
Sonuç olarak, Türkiye'nin güvenlik birimleri yine iş başındaydı. Terörle mücadelede kararlılıkla yol alınıyordu. Bu operasyon da gösterdi ki, güvenlik güçlerimiz her daim tetikte...