Siyaset sahnesinin tecrübeli ismi Devlet Bahçeli, bugünkü grup toplantısında adeta bir toplum mühendisi edasıyla konuştu. Sanki uzun süredir beklenen bir şeyi söylüyordu - hem de öyle lafı dolandırmadan, net bir şekilde.
"Biliyor musunuz," diye başladı konuşmasına, "bu terör belasından tamamen kurtulduğumuz gün, ülke olarak gerçek bir bahar havasını hissedeceğiz." Cümlelerinin arasında derin bir iç geçişi vardı, yılların yorgunluğuyla harmanlanmış bir umut.
Peki Neden Bahar?
Bahar metaforu öyle rastgele seçilmiş bir benzetme değildi. Bahçeli'nin dilinde bu kelime, sadece mevsimsel bir geçişi değil, ülkenin ruh halindeki köklü değişimi temsil ediyordu. Adeta karların erimesi gibi, kaygıların da dağılacağı bir dönemden bahsediyordu.
Şu sözleri ise hafızalara kazınacak cinstendi: "Terörün gölgesi çekildiğinde, bu milletin yüzü gerçekten gülecek. İnanıyorum ki o günler çok uzak değil." Sanki uzun süredir içinde taşıdığı bir inancı nihayet dile getiriyordu.
Mücadelenin Seyri
Konuşmasının devamında ise terörle mücadelenin seyrine değindi Bahçeli. "Biz bu yolda sonuna kadar yürüyeceğiz" derken, ses tonundaki kararlılık salondaki herkesi etkilemişti. Ancak şunu da eklemeyi unutmadı: "Bu sadece güvenlik güçlerimizin değil, topyekün bir milletin mücadelesidir."
İlginçtir, konuşmasında geçmişe dair hiçbir pişmanlık veya tövbe belirtisi göstermedi. Aksine, mücadelenin doğru yolda ilerlediğine dair sarsılmaz bir inanç sergiledi. "Tarih bizi haklı çıkaracak" derken, adeta gelecekten emin konuşuyordu.
Peki Ya Sonrası?
Bahçeli'nin vizyonunda, terörle mücadelenin başarıya ulaşması sadece bir başlangıçtı. Asıl önemli olan, bu başarının ülkeye getireceği psikolojik rahatlama ve ekonomik canlanmaydı. "O gün geldiğinde," diye açıkladı, "sadece sınırlarımızda değil, insanlarımızın yüreğinde de bir bahar yaşanacak."
Konuşmanın belki de en çarpıcı yanı, bu umut dolu mesajın siyasi arenanın sert dilinden sıyrılarak, doğrudan vatandaşa hitap etmesiydi. Sanki Bahçeli, uzun süredir unuttuğumuz bir duyguyu - güvenle yaşamanın verdiği huzuru - hatırlatıyordu bize.
Son sözleri ise herkesi düşündürdü: "Bu bahar havasını hep birlikte soluyacağız." Belki de yıllardır duyduğumuz en samimi siyasi vaatti bu.