Havada hissedilen o tarifsiz duygu karışımı... Bir yanda kaybın derin hüznü, diğer yanda vatan için can verenlerin gururu. Kırıkkale'de bugün, tam da böyle bir atmosfer vardı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Tunç, şehrin kalbinde yükselen Şehit Ateşi Anıtı'nın açılışı için Kırıkkale'ye geldi. Tören alanına adım attığı anda yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu aslında - o ciddiyet, o derin saygı, o içten gelen bir hüzün...
Anıtın Gölgesinde Duygu Yüklü Anlar
Bakan Tunç, anıtın önüne çiçek bırakırken elleri titriyordu adeta. Belki de her bir çiçek, bir şehidin hayatını temsil ediyordu onun için. Sonra o an... Saygı duruşu. Sessizliğin içinde yankılanan kalp atışları gibiydi.
"Bu topraklar için canını feda eden her bir kahraman," diye başladı konuşmasına Bakan Tunç, "sadece birer isim değil, bu milletin yüreğinde açılan onulmaz yaralardır." Sesindeki o titreme, kelimelerin arasına sızan o duygu yüklü anlar - işte insanı en çok etkileyen de buydu.
Şehit Aileleriyle Göz Göze
Asıl dokunaklı sahneler ise Bakan Tunç'un şehit aileleriyle kurduğu o samimi diyaloglarda yaşandı. Her bir aile ferdiyle tek tek ilgilenmesi, onların hikayelerini dinlemesi, gözlerindeki o anlayış ifadesi... Kimi zaman bir el sıkışma, kimi zaman omuza dokunuş - küçük görünen ama aslında çok şey ifade eden o insani temaslar.
Bir anne anlatıyordu oğlunu, Bakan Tunç'un gözleri doldu. "Evladını kaybetmenin acısını kelimelerle anlatmak mümkün değil," dedi sonra, "ama şunu bilin ki, her birinizin evladı bizim de evladımız artık."
Tam o sırada tören alanında hafif bir rüzgar esti - sanki şehitlerin ruhları da oradaydı ve bu sözleri duyuyorlardı.
Kırıkkale'nin Sessiz Çığlığı
Şehir aslında bugün çok şey söyledi aslında. Sokaklar her zamankinden daha sakin, insanların yüzünde her zamankinden daha derin bir ifade vardı. Kırıkkale - bu gururlu şehir - bir kez daha şehitlerinin arkasında olduğunu gösterdi.
Bakanlık yetkililerinin anlattığına göre, bu ziyaret sıradan bir protokol etkinliğinden çok daha öteye geçmişti. Öyle ya, bazen resmi ziyaretlerin ötesinde, insanın yüreğine dokunan anlar yaşanıyor işte.
Tören sonrası Bakan Tunç'un şehit aileleriyle ayaküstü yaptığı sohbetler, samimi tavrı, onlara hissettirdiği değer... İnsan "İşte devlet böyle olmalı" diye düşünmeden edemiyor.
Gün batımına doğru, Kırıkkale'den ayrılırken Bakan Tunç'un son sözleri havada asılı kaldı sanki: "Şehitler ölmez, vatan bölünmez - bu sadece bir slogan değil, bu milletin yüreğinden kopan bir gerçektir."
Ve Kırıkkale... O gururlu Anadolu şehri, bir kez daha tarihe not düşmüştü: Şehitler unutulmayacak, vatan sonsuza kadar yaşayacak.