Gün geçmiyor ki sosyal medyada bir trafik kavgası veya tartışması patlak vermesin. İnsanların öfke anlarında sergiledikleri davranışlar, bir anda milyonlarca kişi tarafından izlenir hale geliyor. İşte tam da bu noktada İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan çarpıcı bir çıkış geldi.
Bakan Yerlikaya, resmi sosyal medya hesabından paylaştığı videoda adeta toplumsal bir aynaya tuttu bizi. "Bu görüntüler bize yakışmıyor" derken aslında hepimizin içten içe hissettiği bir rahatsızlığa parmak bastı.
Trafikte Yaşananlar Sosyal Medyaya Taşınıyor
Son zamanlarda öyle bir hal aldı ki trafikte yaşanan en ufak bir tartışma, anında cep telefonlarına yansıyor. Görüntüler sosyal medyada viral oluyor, insanlar birbirlerini linç etmeye başlıyor. Peki ama bu ne kadar doğru?
Bakan Yerlikaya'nın da altını çizdiği gibi, bu tür görüntüleri paylaşmak toplumsal barışa hiçbir katkı sağlamıyor. Tam tersine, öfkeyi ve nefreti körüklüyor.
"Toplumsal Huzur İçin Daha Dikkatli Olmalıyız"
Aslında mesele sadece trafikle sınırlı değil. İnsanlar arasındaki iletişimin giderek koptuğu, sabrın tükenmeye başladığı bir dönemden geçiyoruz. Trafikte yaşananlar ise bu durumun en net yansıması.
Bakan'ın mesajında vurguladığı gibi, her birimiz toplumsal huzur için üzerine düşeni yapmalı. Öfke anlarında sakin kalabilmek, sabır gösterebilmek ve en önemlisi - bu tür anları kaydedip paylaşmak yerine - çözüm odaklı davranmak çok daha değerli.
Belki de hepimizin biraz nefes alması, derin bir düşünmesi gerekiyor. Sonuçta trafikte karşılaştığımız her insan, birilerinin annesi, babası, kardeşi veya çocuğu. Unutmayalım ki, bugün bir başkasının görüntüsünü paylaşan yarın kendi görüntüsünün paylaşıldığını görebilir.
Bakan Yerlikaya'nın bu uyarısı aslında hepimiz için bir hatırlatma niteliğinde: Dijital dünyada paylaştığımız her içerik, gerçek dünyada etkiler yaratıyor. Ve bu etkiler bazen tahmin ettiğimizden çok daha derin olabiliyor.