İBB'de Casusluk Fırtınası: 4 Şüphelinin Peşine Düşüldü!
İBB'de Casusluk Soruşturmasında 4 Gözaltı

İstanbul'da adeta bir soğuk savaş filminden fırlamış gibi duran bir gelişme yaşanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin koridorlarında fısıltılar dolaşıyor, kapılar sessizce kapanıyor ve dört ismin önüne adeta bir perde iniyor.

Savcılığın emriyle harekete geçen kolluk kuvvetleri, İBB bünyesinde yürütülen iddialara göre 'istihbarat faaliyeti' yürüttükleri gerekçesiyle dört kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Olayın detayları ise gerilim filmlerini aratmıyor doğrusu.

Operasyonun Perde Arkası

Aslında bu dosya yeni değil. Aylardır devam eden teknik ve fiziki takipler, dinlemeler ve dijital izler birikmiş. Savcılık dosyayı ele aldığında, önüne çıkan bulguların ciddiyeti karşısında harekete geçmekten başka şansı kalmamış.

Peki ne yapmışlar bu şüpheliler? İddialara göre belediye içinde özel bir ağ kurmuşlar, kritik bilgilere sızma planları yapmışlar. Kim için çalışıyorlardı? Bu sorunun cevabı henüz net değil ama ipuçları uluslararası bağlantıları işaret ediyor.

Şüphelilerin İlginç Profili

Gözaltı kararı çıkan dört isimden ikisinin belediyenin bilişim departmanında çalıştığı söyleniyor. Diğer ikisi ise dışarıdan belediyeye sızmış gibi görünüyor. Hepsinin ortak özelliği ise -söylenenlere göre- son derece 'sıradan' görünmeye çalışmaları.

Komşuları "Aman canım, ne kadar da sessiz sakin insanlardı" diye şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Oysa bu sessizliğin altında neler gizliymiş!

Neler Ele Geçirildi?

Operasyon kapsamında şüphelilere ait olduğu iddia edilen bazı eşyalara da el konulmuş. Aralarında:

  • Şifreli iletişim cihazları
  • Birden fazla kimlik ve pasaport
  • Yüksek kapasiteli taşınabilir bellekler
  • Belediye iç yazışmalarının kopyaları

Bu bulgular, iddiaların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.

İBB'den Sessiz Sedasız Tepki

Belediye yetkilileri konu hakkında resmi bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Ancak koridorlardaki konuşmalar, üst düzey yöneticilerin durumdan haberdar olduğunu ve gerekli önlemleri aldıklarını gösteriyor.

Bir belediye çalışanının -tabii ismini vermeden- söyledikleri oldukça çarpıcı: "Zaten son aylarda bazı şeylerin ters gittiğini hissediyorduk. Dosyalar kayboluyor, toplantılar sızdırılıyordu. Şimdi taşlar yerine oturuyor."

Savcılık soruşturmasının derinleşmesi beklenirken, İstanbul siyaset arenasında da bu gelişmenin yankıları sürüyor. Muhalefet partileri zaten 'bekliyorduk' havasında açıklamalar yaparken, iktidar kanadı ise 'yargı sürecini bekliyoruz' diyerek temkinli davranıyor.

Bu skandalın daha kaç kişiyi içine çekeceği, uluslararası bağlantılarının olup olmadığı ve asıl hedeflerin ne olduğu ise şu an için büyük bir soru işareti. Bir kesim 'buzdağının görünen kısmı' derken, diğerleri 'daha derinlere inilecek' iddiasında.

Sonuç olarak İstanbul'un kalbinde oynanan bu tehlikeli oyunun perde arkası yavaş yavaş açılıyor. Gerçekler ortaya çıktıkça, şehrin siyasi haritasında yeni depremler yaşanabilir gibi görünüyor.