İstanbul'da dün gece saatlerinde başlayan ve tüm hızıyla süren operasyonda, DEAŞ'a yönelik önemli bir darbe daha vuruldu. Emniyet güçlerinin üstün gayretiyle gerçekleştirilen operasyon, aslında aylardır süren teknik ve fiziki takibin sonucuydu.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte 22 şüphelinin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, adliyede sonuçlandı. Ve işte o kritik karar: 9 şüpheli doğrudan tutuklanırken, geri kalan 13'ü için 'çarkı döndürmeyecekler' düşüncesiyle adli kontrol kararı verildi.
Operasyonun Perde Arkası
Kaynakların aktardığına göre, bu operasyon boşuna değildi. Güvenlik güçleri aylardır adeta bir dedektif gibi çalışıyor, en ufak ipuçlarını bile değerlendiriyordu. Sonunda meyvelerini topladılar.
Şüphelilerin tamamının DEAŞ'ın Türkiye yapılanması içinde aktif rol oynadığı iddia ediliyor. Kimi finansal destek sağlıyor, kimi propaganda yapıyor, kimi de örgütün lojistik ihtiyaçlarını karşılıyordu. Yani hepsi farklı görevler üstlenmişti ama aynı karanlık çatı altında buluşuyorlardı.
Adliye Heyecanı
Mahkeme salonlarındaki gerilim ise tarif edilemez cinstendi. Savcılık, tüm şüpheliler için tutuklama talebinde bulundu ancak hakimler her dosyayı ayrı ayrı, titizlikle inceledi. Sonuçta 9 kişinin tutuklanmasına, 13 kişinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi.
Serbest kalanlar için getirilen şartlar oldukça ağır: Düzenli imza atma, yurt dışı yasağı, belirli aralıklarla karakola bildirim... Yani bir nevi 'gözümüz üzerinizde' mesajı verildi.
Güvenlik Ağı Sıkılıyor
Bu operasyon aslında daha büyük bir resmin parçası. Son dönemde terör örgütlerine yönelik operasyonların sayısı ve etkinliği artıyor. Güvenlik güçleri adeta bir satranç ustası gibi hamlelerini planlıyor.
İstanbul gibi devasa bir metropolde bu tür operasyonları yürütmek gerçekten zor iş. Ama görünen o ki emniyet teşkilatı bu konuda epey tecrübe kazanmış. Sokak sokak, mahalle mahalle tarama yapılıyor, en ufak şüphe bile değerlendiriliyor.
Operasyonun başarıyla sonuçlanması, sadece suçluların yakalanması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda potansiyel eylemlerin de önüne geçilmiş oluyor. Bu da İstanbul'da yaşayan milyonlarca insan için daha güvenli bir ortam demek.
Peki Ya Sonrası?
Tutuklanan şüpheliler şimdi cezaevlerine konulurken, soruşturma derinleştiriliyor. Yeni isimler, yeni bağlantılar ortaya çıkabilir. Zaten emniyet kaynakları soruşturmanın genişleme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Serbest bırakılan 13 kişi ise aslında tam anlamıyla 'serbest' sayılmaz. Üzerlerindeki baskı devam edecek, hareketleri yakından takip edilecek. En ufak bir şüpheli durumda yeniden gözaltına alınmaları an meselesi.
Bu operasyonla ilgili en çarpıcı nokta ise şu: Terörle mücadele hiç bitmeyen bir savaş. Güvenlik güçleri bir yandan mevcut tehditleri etkisiz hale getirirken, diğer yandan da yeni oluşumları engellemeye çalışıyor. Oldukça zorlu bir görev ama görünen o ki bu konuda kararlılar.
