Hani derler ya, bazı acılar zamanla dinmez, sadece kabuk bağlar. İşte tam da böyle bir kabuğun üzerine, devletin en yetkili isimleri ellerini uzattı. Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde, bir evin kapısı bugün sıradan bir gün yaşamadı.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Ali Yerlikaya ve İçişleri Bakanlığı müsteşarı -evet, tam da duyduğunuz gibi- şehit ailesiyle bir araya geldi. Sanki zaman durmuştu o an. Arif Özdemir ismi, odanın her köşesinde yankılanıyordu adeta.
Bir Kahramanın Ardından
Hatırlayalım: Arif Özdemir. Jandarma Uzman Çavuş. Hakkari'nin Çukurca ilçesinde terörle mücadele operasyonu sırasında hayatını kaybetmişti. O gün, sadece bir asker değil, bir baba, bir eş, bir evlat toprağa verilmişti.
Ziyaret sırasında konuşulanlar, aslında söylenmeyenler kadar anlamlıydı. Gözlerdeki nem, tokalaşmalardaki güç, sessizliğin sesi... Bütün bunlar, kağıda dökülemeyecek duyguları anlatıyordu.
Milli Dayanışmanın Sembolü
Orgeneral Yerlikaya'nın şehit ailesine söyledikleri, resmi bir taziyenin çok ötesine geçiyordu. "Biz sizinleyiz" derken, aslında tüm Türkiye'nin hissettiklerini dile getiriyordu. Öyle ya, şehit ateşi hepimizi yakar.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'nın varlığı ise bambaşka bir mesaj veriyordu: Devlet, sadece makamlarıyla değil, yürekleriyle de burada.
- Şehit ailesinin acısı paylaşıldı
- Milli birlik vurgusu yapıldı
- Şehidin hatırası yaşatılacağı teminatı verildi
- Devlet-millet kaynaşmasının somut örneği sergilendi
Bu ziyaret, bildiğimiz resmi protokollerin katı çizgilerinden sıyrılıp, insani boyutuyla öne çıktı. Sanki herkes aynı ailenin ferdi gibiydi o an.
Acının Dili Evrensel
Şehit Arif Özdemir'in ailesinin evinden çıkan mesaj net: Bu topraklar, canlarını feda eden kahramanlarını asla unutmayacak. Devlet, en üst düzeyde temsilcileriyle bu gerçeği bir kez daha hatırlattı.
Belki de en çarpıcı olan, resmi üniformaların ardındaki insanlığın ortaya çıkışıydı. Makamlar, rütbeler bir kenara; karşımızda sadece bir şehidin ailesiyle hemdem olan iki insan vardı.
Sonuçta, bazı ziyaretler vardır -tarihe not düşülür. İşte bu da onlardan biriydi. Sarıgöl'deki o mütevazı ev, bugün Türkiye'nin kalbi oldu adeta.