
Öyle bir haber ki yürekleri dağlıyor... İzmir'de yaşanan ve tüm Türkiye'nin kanını donduran o hain saldırı, Ankara'nın politik koridorlarında da derin yankı uyandırdı. AK Parti'nin sözcüsü Ömer Çelik, hiç vakit kaybetmeden açıklama yapmak zorunda hissetti kendini. Kelimeleri seçerken, her bir hecenin ağırlığının farkındaydı adeta.
«Bu alçakça saldırıyı lanetliyoruz,» dedi Çelik, sesindeki o titremeyi gizlemeye çalışarak. Sadece bir kınamadan çok daha fazlasıydı bu. İçerisinde bir milletin acısı, bir halkın öfkesi ve yönetimin sarsılmaz iradesi vardı. Terör örgütlerinin ve onların uzantılarının, bu toprakların huzurunu bozamayacağını bir kez daha haykırdı. Sanki her hecesiyle, «Artık yeter!» diye haykırıyordu.
Peki ya sonrası? Çelik, devletin tüm birimlerinin, bu menfur saldırının faillerini en kısa süade adalet önüne çıkaracağına olan sarsılmaz inancını dile getirdi. Öyle ya, bu sadece bir güvenlik meselesi değil; aynı zamanda bir vicdan ve insanlık sınavı. Yaralılara acil şifalar dilerken, hayatını kaybedenlerin ailelerine de başsağlığı iletti. Türkiye'nin, terörle mücadelede asla taviz vermeyeceğinin altını bir kere daha çizdi.
Bu olay, bize bir kez daha hatırlattı: Terörün dini, dili, mekanı olmaz. Ama Türkiye'nin de teröre karşı ortak bir iradesi, tek yürek olmuş bir milleti var. Ömer Çelik'in de dediği gibi, «Milletin birlik ve beraberliğine yönelik her türlü tehdide karşı dimdik ayaktayız.»