Tam dokuz yıl boyunca kayıplara karışmıştı. Sanki yer yarılmış da içine girmişti. Ama adalet için geç de olsa er ya da geç tecelli edecek bir gerçek vardır.
Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uzun süredir üzerinde çalıştıkları operasyonda nihayet hedefine ulaştı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama emri bulunan zanlı, şehrin göbeğinde adeta günlük hayatın içinde saklanıyordu. Kimsenin aklının ucundan bile geçmeyecek bir yerde...
Operasyonun Başlangıcı
Aslında her şey bir istihbaratla başladı. Küçük bir ipucu, dokuz yıllık bir kovalamacanın son perdesini yazacaktı. Ekipler, zanlının şehir merkezinde sıradan bir vatandaş gibi yaşadığını tespit ettiğinde, kimse böylesine uzun süre saklanabilmiş birinin bu kadar rahat hareket edebileceğine ihtimal vermemişti.
Operasyon anı gerçekten filmlikti. Sessiz sedasız yaklaştı ekipler. Aniden ortaya çıktılar - tam da zanlının en savunmasız olduğu anda. Hiç beklemiyordu, yüzündeki şaşkın ifade her şeyi anlatıyordu. Dokuz yıllık özgürlük bir anda son bulmuştu.
Yakalama Anının Detayları
O anı görenler belki de hayatlarının en sıra dışı manzarasına şahit oldular. Sıradan bir gün gibi başlayan o an, birden tarihe not düşülecek bir operasyona dönüştü. Zanlı, kendisine yöneltilen "Dur! Emniyet!" sesleriyle irkildi. Kaçacak bir yer aradı gözleriyle ama bulamadı. Çünkü operasyon o kadar ince planlanmıştı ki kaçış yoktu.
Elleri kelepçelenirken yüzündeki ifadeyi tarif etmek gerçekten zor. Bir yanda dokuz yıllık kaçışın yorgunluğu, diğer yanda yakalanmanın şoku. İnsan düşünmeden edemiyor - bu kadar uzun süre nasıl saklanabildi? Nasıl bu kadar uzun süre kendi kimliğinden uzak yaşayabildi?
Dokuz Yıllık Firari Hayatı
Dokuz yıl... Bu süre içinde neler yaşadığını, neler hissettiğini sadece kendisi biliyor. Sürekli bir kaçış halinde olmanın psikolojik yükünü taşımanın ne demek olduğunu da. Her an kapının çalınmasını beklemek, her sesle irkilmek, gölgesinden bile korkmak...
Aslında bu yakalanma sadece bir kişinin değil, adaletin zaferinin de hikayesi. Çünkü hiç kimse yaptıklarının yanına kar kalmayacağını bilmeli. Ne kadar saklanırsa saklansın, ne kadar uzaklara kaçarsa kaçsın, adalet her zaman bir gün kapıyı çalacak.
Zanlı, adliyeye sevk edilirken yüzündeki ifade hâlâ net olarak hatırlanıyor. Sanki dokuz yıllık bir yolculuğun sonuna gelmişti ve artık yorulmuştu. Belki de içinde bir rahatlama vardı - sonunda bitmişti bu uzun kaçış.
Operasyonu gerçekleştiren ekiplerin yüzündeki memnuniyet ise görülmeye değerdi. Uzun ve yorucu bir çalışmanın meyvesini toplamanın haklı gururu vardı üzerlerinde. Onlar için sadece bir iş değildi bu - ülkesi için verdiği bir emek, adalet için yürüttüğü bir mücadeleydi.
