Hani derler ya, sabahın erken saatleri en sürprizlerle dolu olur diye. Öyle de oldu işte. Gün doğmadan başlayan bir hareketlilik, tam 11 ile yayılan bir operasyona dönüştü. İstanbul'dan yönetilen bu büyük çaplı operasyon, adeta bir kartopu gibi büyüdü, büyüdü ve nihayetinde 22 şüpheliyi kapsayan önemli bir sonuçla noktalandı.
FETÖ/PDY'ye yönelik bu son operasyon, neredeyse bir senfoni gibiydi. İstanbul orkestra şefiydi adeta, diğer iller ise uyum içinde çalan enstrümanlar. Sabahın o ilk ışıkları henüz yüzünü göstermemişken, emniyet güçleri harekete geçti. Kimi ev kapılarında, kimi iş yerlerinde - her biri ayrı bir hikaye, her biri ayrı bir şüphe.
Operasyonun İl İl Yayılan Ağı
İstanbul'dan yola çıkan bu dalga, sınır tanımadı. Adana'da bir ofis, Ankara'da bir ev, Antalya'da bir iş yeri... Hepsi aynı anda, sanki görünmez bir el tarafından yönetiliyor gibiydi. İzmir'den Kocaeli'ne, Konya'dan Sakarya'ya uzanan bu geniş yelpaze, operasyonun ne kadar kapsamlı olduğunu gözler önüne seriyordu.
22 şüpheli - bu sayı ne ifade ediyor gerçekten? Her biri ayrı bir dünya, her biri farklı bir hayat. Kimi belki ofisinde kahvesini yudumlarken, kimi evinde ailesiyle kahvaltı yapmayı planlıyordu. O sabah onlar için hiç de planlandığı gibi gitmedi, evet.
Yakalananların Beklenen Akıbeti
Gözaltına alınan bu şüpheliler için artık yeni bir süreç başlıyor. İstanbul'a getirilecekler, ifadeleri alınacak. Sonrası mı? Savcılık işlemleri derken, çıkarılacakları mahkeme yolculuğu. Bu süreçte her detay titizlikle incelenecek, her iddia dikkatle değerlendirilecek.
Operasyonun arka planına bakacak olursak - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla başlatılan bu süreç, aslında çok daha büyük bir yapbozun parçalarından biri. Terör örgütü üyeliği suçlaması ağır bir itham elbette. Ancak emniyetin elindeki deliller ve savcılığın yürüttüğü soruşturma, bu operasyonun ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, bu sabah yaşananlar sadece bir operasyonun ötesinde bir anlam taşıyor. Adeta bir dönemin son perdesi gibi - her ne kadar bu tür operasyonların devam edeceği aşikar olsa da. Güvenlik güçlerinin kararlılığı ve yargının işleyişi, bu mücadelenin temel taşlarını oluşturuyor.
