Geçtiğimiz hafta boyunca Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenen operasyonlar, FETÖ ile mücadelede yeni bir sayfa açtı adeta. İçişleri Bakanlığı'nın koordinesinde yürütülen çalışmalar, örgüt yapılanmasına önemli bir darbe vurmayı hedefliyor.
Tam 97 şüpheli gözaltına alındı—evet, neredeyse yüz kişi!—ve bu kişilerden 16'sı, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanma kararıyla yüz yüze kaldı. Geri kalan 66 şüpheli ise, sıkı adli kontrol şartlarıyla—yani, "bir yanlış hareket yapma, her an takipteyiz" mesajıyla—serbest bırakıldı. 15 kişi için ise soruşturma devam ediyor; kim bilir, belki önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler yaşanacak.
Peki nerede oldu tüm bunlar? Ankara, İzmir, Kayseri, Samsun, Kocaeli, Van, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ, Malatya, Adıyaman, Batman, Siirt, Muş, Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Ardahan... Neredeyse ülkenin her köşesi. FETÖ'nün sızma çabalarının ne denli yaygın olduğunu gösterircesine.
Operasyonlar, özellikle örgütün "mahrem imam" yapılanmasına yönelikti. Yani, legal görünümlü illegal ilişkiler ağı. Savcılık talimatlarıyla başlatılan çalışmalar, emniyet birimlerinin titizlikle yürüttüğü takipler sonucunda hayata geçirildi.
Son dönemdeki bu yoğun hareketlilik, devletin terörle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Unutmayalım—FETÖ, 15 Temmuz'daki o karanlık gecede ülkeyi bir uçurumun eşiğine sürükleyen yapılanmaydı. Ve görünen o ki, yetkililer bir daha böyle bir ihanet şebekesine fırsat vermemekte oldukça ciddi.
Peki ya sonrası? Adli süreç işleyecek, yargı kararını verecek. Kamuoyu ise, bu tutuklamaların ülke güvenliği adına hayati önem taşıdığının farkında. Umarım, bir daha hiçbir gölge örgüt, Türkiye’nin demokratik dokusuna zarar verme fırsatı bulamaz.
