Tam da herkesin işine gücüne daldığı bir sabah, emniyet teşkilatı sessiz sedasız ama son derece etkili bir operasyona imza attı. Neredeyse gerilim filmlerini aratmayacak bir takiple...
Olayın merkezinde, FETÖ'ye üye olduğu iddia edilen bir şüpheli var. Ama işin ilginç yanı, bu kişinin yakalanma süreci. Emniyet, adeta bir dedektif gibi çalışmış.
Dijital İz Sürmenin Ustalığı
Telefon görüşmelerinden sosyal medya hareketlerine kadar her şey titizlikle incelenmiş. Şüphelinin iletişim ağları deşifre edilirken, dijital ayak izleri adeta bir harita gibi çıkarılmış. Bu kadar detaylı bir çalışmayı görünce insan ister istemez 'Vay be, teknoloji de teknoloji' diyor.
Operasyonun en kritik anı ise şüphelinin ev adresinin tespiti olmuş. Emniyet ekipleri, neredeyse bir yapbozun parçalarını birleştirir gibi verileri değerlendirmiş. Sonuç? Kilit deliğinden bakarcasına net bir hedef belirleme.
Son Hamle: Gözaltı
Ve nihayet, tüm veriler toplanıp analiz edildikten sonra harekete geçilmiş. Gözaltı operasyonu, sabahın erken saatlerinde -insanların çoğu daha kahvaltı masasına bile oturmamışken- gerçekleştirilmiş.
Şüphelinin şaşkınlığı tahmin edilebilir düzeydeymiş. Kim derdi ki, o sıradan görünen dijital hareketlerin hepsi bir dosyada toplanacak? İşte günümüz dünyasında suçla mücadelenin yeni yüzü...
Operasyonla ilgili resmi açıklamalar, şüphelinin 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla gözaltına alındığını doğruluyor. Savcılık soruşturması devam ederken, emniyetin bu dijital takip yöntemleri de bir kez daha ne kadar etkili olduğunu göstermiş oldu.
Aslında düşününce, teknoloji bu kadar hayatımızın içindeyken, suçluların da dijital iz bırakmaması imkansız gibi bir şey. Emniyet de bu gerçeği çok iyi biliyor anlaşılan.