İstanbul'da gece yarısına doğru, şehrin o bildik uğultusuna karışan siren sesleri farklı bir heyecanın habercisiydi adeta. Emniyet güçleri, aylardır üzerinde çalıştıkları operasyonda son perdeye gelmişti.
Üç isim... Yurtdışına gitmek için son hazırlıklarını yaparken, kapıları emniyet güçlerince çalındı. İnanmakta güçlük çektikleri o an - belki de en savunmasız oldukları anda - yakalandılar.
Kaçış Planları Suya Düştü
Şüphelilerden M.A.'nın hikayesi özellikle ilginçti. Biliyor musunuz, kendisi daha önce TSK'dan ihraç edilmiş bir isimdi. Yargılaması devam ediyordu ama o, sınırları aşmanın hayaliyle yaşıyormuş meğer. Yanına M.Y. ve O.K.'yı da alarak - ki onlar da örgüt üyeliği suçundan aranıyordu - büyük kaçışı planlamışlardı.
İstanbul İstihbarat Birimi'nin çalışmaları ise gerçekten takdire şayan. Şüphelilerin hareketlerini aylardır izliyorlarmış. Kaçış girişimlerini önceden sezmişler ve tam zamanında müdahale etmişler. İnsan düşünmeden edemiyor: Acaba bir sızıntı mı oldu, yoksa dijital izler mi onları ele verdi?
Operasyonun Perde Arkası
O gece olanlar aslında tipik bir polis hikayesinden çok daha fazlası. Şöyle anlatayım: Emniyet, bu üçlünün yurtdışına çıkış için kullanacakları rotaları, sahte belgeleri - hatta belki de yeni kimlikleri - tek tek tespit etmiş. Adeta satranç tahtasında son hamleyi bekliyorlarmış.
- M.A. - Eski asker, TSK'dan ihraç
- M.Y. - FETÖ üyeliğinden aranıyor
- O.K. - Örgüt bağlantısı şüphesi
Yakalanma anları ise neredeyse film sahnesi gibiymiş. Hiç beklemedikleri bir anda, tüm planları suya düşmüş. Pasaportlar, biletler, nakit paralar - hepsi emniyetin elinde kalmış. İronik olan şu ki, özgürlüklerine kavuşmak isterken dört duvar arasına girmişler.
Adli Süreç Başlıyor
Şimdi sıra hukuki süreçte. Şüpheliler, mevcut davalarına ek olarak 'yurtdışına kaçma teşebbüsü' suçlamasıyla da yargılanacak. Savcılık ifadeleri alındıktan sonra, nöbetçi mahkemeye sevk edilmeleri bekleniyor.
Emniyet yetkililerinin bu konudaki kararlılığı ise gerçekten göz kamaştırıcı. Bir yetkili, "Terör örgütlerine yönelik operasyonlarımız kararlılıkla sürecek" diyor ve ekliyor: "Kimse yargı önüne çıkmaktan kaçış planları yapmasın."
Bu olay aslında bize çok şey öğretiyor. Özellikle de şunu: Kanunlarımızın uzun kolları, sınır tanımıyor. İster ülke içinde olun, ister kaçmaya çalışın - adalet her zaman yerini buluyor. En azından bu üç şüpheli için bulmuş görünüyor.
