İstanbul'da adeta bir kabus gibi devam eden FETÖ soruşturmalarında yeni bir perde daha açıldı. Örgütün, devletin en kritik kurumlarından Emniyet Genel Müdürlüğü'nün içine sızdığı iddia edilen 'mahrem' yapılanmasına yönelik operasyon, derinlemesine bir yara daha ortaya çıkardı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla harekete geçen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, örgütün emniyet içindeki gizli hücre yapılanmasına sıkı bir operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheli, adliyeye sevk edildi.
Tutuklama Talebi ve Çarpıcı Detaylar
Savcılık ifadelerinin ardından, neredeyse hepsi için 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla tutuklama talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise kararını vermek için bekliyor—bu, ülkenin güvenlik ağına sızmaya çalışanlar için önemli bir sınav olacak.
Peki neydi bu şüphelilerin ortak noktası? Hepsi, bir zamanlar devletin en güvendiği insanlardı. Üniformalıydılar, kimlikleri vardı, yetkileri… Ama görünen o ki, çoğu için asıl bağlılık, devlete değil, gizli bir örgütün emirlerineydi.
Operasyonun Anatomisi
- Gözaltı Sayısı: 11 şüpheli gözaltına alındı.
- Suçlama: FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak.
- Yapılanma: Örgütün 'Emniyet Mahrem' hücre yapılanması.
- Soruşturma Aşaması: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülüyor.
Operasyonun arka planı aslında oldukça karmaşık. Örgütün, emniyet içinde 'mahrem' ismiyle anılan ve son derece gizli bir hiyerarşiyle işleyen bir yapı oluşturduğu iddia ediliyor. Bu yapı, sadece birkaç kişinin değil, organize bir ağın ürünü.
Ve işte en can alıcı nokta: Bu şüpheliler, örgüt adına çalışırken, devletin imkânlarını, bilgilerini ve yetkilerini kullanmış olabilirler. Bu, sadece bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda ağır bir güven kaybı.
Mahkemenin vereceği karar, sadece 11 kişiyi değil, aynı zamanda Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığını da etkileyecek. Unutmayalım—devlet, kendi içindeki gölgeleri temizlemezse, dışarıdaki tehditlerle baş etmesi çok daha zor olur.
